Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MELİH ALTINOK

Sosyal medya yasaklanıyor mu?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çarşamba günü sosyal medyayla ilgili konuşması gündemin birinci maddesi oldu. Erdoğan'ın konuşma metninde yer alan bazı ifadeler üzerine Twitter gibi mecraların kapatılacağı iddiası konuşulmaya başlandı.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Ofisi'nin, metnin bütününde kapatmanın değil yasal ve ticari düzenlemenin kastedildiğine yönelik açıklamasına rağmen tartışma devam ediyor.
Olan biten şudur.
Yeni bir sosyal iletişim modeli bulunana kadar... Yani işlevini yitirene dek, Twitter gibi sosyal medya platformları elbette var olmaya devam edecek.
İran ve Çin gibi birkaç devlet kapatma kararı alsa da bu yol, yeni iletişim kanallarının doğurduğu sorunlara çözüm değil. Çünkü kullanıcıların yerel engelleri rahatlıkla aşmalarını sağlayan "korsan" sanal ağların bini bir para. Bu yöntemin kullanıcıları, dolandırıcıların ve karanlık tiplerin kol gezdiği internetin karanlık dehlizlerine teşvik etmesi de cabası...
Demokratik ülkelerse boyunlarına "sansürcü devlet" yaftası yememek için tüm dünyada geçerliliği olan hukuki normlara başvuruyorlar. Oyunu kuralına göre oynuyorlar. Bireysel hak ihlallerinin yanı sıra kimi zaman ulusal güvenlik sorunlarına bile yol açabilen yeni küresel medyayı hukuki bir zemine çekmek için çabalıyorlar.
En son, geçtiğimiz mayıs ayında Fransızlar, 24 saat içerisinde nefret içeriğini kaldırmayan sosyal medya devlerine milyonlarca euroluk cezalar öngören bir yasayı parlamentolarından geçirdiler.
Anlaşılan o ki Türkiye de ilk aşamada sosyal medya şirketleriyle, piyasadaki tüm aktörleri bağlayan ticari ve hukuki zeminde bir ilişki kurmak istiyor.
Bunun için de Twitter'a, Facebook'a tüm yerel ve yabancı müteşebbisler gibi ticari kimlik alın, burada muhatap alacağımız temsilcilikler açın demeye hazırlanıyor.
Geç bile kalınmış bir adım.
Öyle ya;
Vatandaş olarak hepimizi bağlayan hukukun ve evrensel değerlerin bu küresel şirketler için de geçerli olmasının nesi yanlış?
Kişisel verilerimizi sorgusuz sualsiz teslim ettiğimiz bu kartellere, kendi ülkenizin hukukundan daha fazla mı güveniyorsunuz?
Peki ya, ifade özgürlüğünü savunuyorum derken, yeni iletişim tekellerinin ticari kaygılarına gönüllü avukatlık yapıyor olabileceğinizi hiç düşündünüz mü?
İnsanlığın yüzlerce yılda elde ettiği bireysel hak ve özgürlükler birer imaj değil, hayati ihtiyaçların doğurduğu zorunluluklardır. Ve hiçbir politik doğruculuk imajı uğruna gözden çıkartılamazlar.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA