7-8 yıl önceydi. Baba olan bir arkadaşımı arayıp "ne hissediyorsun" diye sormuştum.
Tarifi zor bir coşkuyla, annesi babası Yahudi diye bebeklerin ölüme gönderildiği karanlığa şahit olmuş Hannah Arendt'den bir alıntıyla cevap vermişti:
"Her doğan bebek dünyada yeni bir şey olması için büyük bir mucizedir."
8 milyar insanı adeta esir alan pandemi karamsarlığının çöktüğü şu günlerde ne zaman bir bebeğin doğum haberini alsam Arendt'n sözlerini düşünüyorum. Yaşama ve geleceğe dair umudum, heyecanım artıyor.
Maskeyle dolaştığımız bu grip zamanlarda ilk nefesini alıp bizleri hayata daha çok bağlayan milyonlarca bebekten birisi de Hamza Salih.
Basında okumuşunuzdur, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ve Esra Albayrak çiftinin yeni doğan çocukları Hamza. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ve bu ülkenin en mütevazı, samimi ve coşkulu entelektüellerinden biri olan Sadık amcanın (Albayrak) torunu. Yıllardır Turkuvaz Grubu'nda beraber çalıştığım sevgili Serhat Albayrak'ın da yeğeni.
Gözleri aydın!
Hamza bebeğin yolu açık olsun.
***
Aslında yazı burada bitmeliydi.***
Her toplumda elbette hastalıklı kişilikler, şöhret için kendine sosyal medyada jilet atmaya hevesli tetikçiler hep olacak.
Sorunumuz da zaten bu piyonlar değil.
Asıl meselemiz, bu nefret gönüllerinin provokasyonlarına, mağdur karşı taraftan olunca sessiz kalan ikiyüzlülük.
Tepkisizliğiyle, görmezden gelmesiyle bu nefret söylemine yol veren suç ortaklığı.
Evet, muhalefetin tavrından bahsediyorum.
Öyle ya söz konusu olan bir bebek yahu. Ve onun mutlu, gururlu annesi, babası.
Ota, çiçeğe duyar kasan CHP sözcüleri, yandaş gazeteciler, kanaat önderleri dün çıkıp, en insani müştereklerimize kasteden bu rezaleti amasız fakatsız lanetlemezler miydi?
Benzer durumlarda iktidar cephesinden gelen tepkiler gibi, en azından, sosyal medyadaki bu kötülüğe destek veren taraftarlarına nazik bir uyarı olsun yapamazlar mı?
Oyları mı eksilirdi?
Ne kaybederlerdi?
Tarih, bebekleri bile gözü görmeyen faşistleri lanetle, Arendt'leri ise saygıyla anıyor. Bizde de farklı olmayacak.