ABD'deki 2016 seçimleri öncesi kimse Donald Trump'a oynamıyordu. Merkez medyaya, anketlere ve Hollywood'a bakılırsa Trump'ın kazanmak için hiç şansı yoktu.
Hatırlayın, Türkiye medyasındaki hava da farklı değildi.
ABD'den bildiren "uzmanların" bile Trump'a şans veren yorumlarıma gülümseyerek cevaplar verdiklerini hatırlıyorum.
Ama sanırım o dönem ABD merkez medyasının dümen suyunda Hillarycilik oynayan basınımızın halini en iyi anlatan örnek Posta gazetesinin bir haberiydi.
O dönem Aydın Doğan'ın olan Posta ABD seçimlerinin ertesi günü çıkan nüshasının ilk sayfasından sonuçları şöyle duyuracaktı:
"Clinton Başkan! Anketler yanılmadı"
***
O günlerde de sormuştum hala da merak ediyorum. Acaba Bayan
Clinton'a Posta'nın vefa örneği haberi gösterilmiş midir?
Olası.
Zira seçimlerde firari
Enes Kanter ve diğer FETÖ'cülerin kendisi için düzenledikleri bağış kampanyalarına katılan Hillary Hanım, kimi Türklerin kendisine ilgisinden zaten haberdardı.
ABD'nin resmi Suriye politikasına Türkiye'yi ortak ederken samimi oldukları dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu ile "çak" yapıp pozlar veriyordu.
Haber kendisine gösterildiyse gözleri yaşarmış olmalı değil mi? Öyle ya vefanın böylesini New York Times'dan görmemiştir hanımefendi.
Peki ya Cumhuriyetçi Parti'nin bile doğru dürüst desteğini almadan gerçek anlamda tek başına seçimleri kazanan Trump'ın haberi olmuş mıdur komediden?
Bildiğim kadarıyla, kendisini mağlup ilan eden Posta'nın hazırlandığı
Mecidiyeköy'deki Trump Towers üzerinden Doğan'ın damadı Mehmet Ali Yalçındağ ile tanışıklıkları var.
Mehmet Bey "kendisi görmeden ben şaka yollu izah edeyim" diyerek Başkanın kızlarına, damadına bahsetmiş olabilir.
***
Köprünün altından çok su aktı.
Aydın Doğan gazetelerini ve televizyonlarını
Demirören'lere sattı.
Grup pek çok siyasi meselede olduğu gibi, kasımdaki ABD seçimleri için de eskiden olduğu gibi net bir tavır alamıyor.
Yeni patronla birlikte gazetede kalan isimlerden
Ertuğrul Özkök de hemen araziye uydu. Eskiden olduğu gibi politik konularda iddialı yazılar yazmıyor.
Ancak ABD'deki olaylar kendisini biraz heyecanlandırmışa benziyor. Zira yine
diline vurdu.
Geçenlerde
"Trump sertleşerek farkı 10 puana çıkardı" diyerek Demokratlar'ın
adayı Joe Biden'ın önde olduğunu
anlatıyor ve Trump'ın
sonunun yaklaştığını müjdeliyordu.
Bence yine acele ediyor.
Trump'ın ağzıyla kuş tutsa zaten oy alamayacağı yeminli rakiplerinin küresel medyada çıkardığı kuru gürültüyü fazla ciddiye alıyor.
Pandeminin yarattığı sarsıntıyı, Trump'ın
"uykucu" adını taktığı, yerinden zor kıpırdayan Biden yaptı sanıyor.
Irkçılık karşıtı eylemlerin, yağmalamaların, kundaklamaların, Başkan'ın İncil'le verdiği dini mesajların
sağ muhafazakâr seçmenleri Trump'tan uzaklaştıracağını düşünüyor.
Göreceğiz.
Ama bence eğer oynadığı "eşek" kazanırsa Ertuğrul Bey de
küllerinden yeniden doğmak için iyi bir fırsat yakalamış olur.
Denemeye değer.
Ne kaybedecek ki?