Dünyada koronavirüs nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 100 bine dayandı.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca da geçtiğimiz gün Twitter'dan yaptığı açıklamada "Günlük 30 bin test hedefimize ulaşmak üzereyiz. Artan test sayımıza rağmen vaka artış hızı düşme eğiliminde..." diyordu.
İstatistiklere derli toplu şekilde bir bakalım...
Çarşamba günü itibarıyla ilk vakanın ortaya çıktığı günden bu yana 31 gün geçti. Bugüne kadar Türkiye'de yapılan toplam test sayısı 276. 338.
Toplam vaka sayısı 42.282. Hayatını kaybedenlerin sayısı ise 908.
Türkiye 908 ölüm ile dünyada koronavirüsten ölen kişi sayısı bakımından 13. sırada. 42 bin 282 vaka ile ise Türkiye dünyada en çok vaka görülen 9. Ülke.
Koronavirüste her 100 vaka için can kaybı 6. Bu oran Türkiye'de yaklaşık yüzde 2.15.
***
Bu arada
İstanbul'la ilgili e-devlet üzerinden yaptığımız araştırmada da şu sonuca ulaştım.
2019 Nisan'ının ilk 9 gününde ölü sayısı 1858'miş. Günde ortalama
206 ölüm vakası kayda geçmiş.
Koronavirüs salgınının yaşandığı
2020 Nisan'ının ilk 9 gününde ölü sayımız 2884. Ortalama ölü sayısı 320.
Elbette İstanbul'un 1 yıl içinde nüfus artış hızı gibi pek çok etkenin olduğunu göz ardı etmeden bu rakamları değerlendirmeliyiz.
***
İstatistikler bize her zaman
aradığımız cevabı vermez. Ama yine de
onlara bakarak farklı fikirler edinebiliriz,
değişik olasılıkların varlığını fark ederiz.
Ben bu verilere bakarak Türkiye'de hastalığın seyrinin
dünyaya göre daha az şiddetli olduğunu görüyorum.
Bu sonuçta ölçülemeyen çeşitli faktörlerin etkisi de olabilir. Ancak ilk bakışta görülen o ki
alınan tedbirler ve
sağlık sisteminin durumu görece olumlu bu tablonun başlıca nedenleri.
Dünya Sağlık Örgütü Türkiye Temsilcisi Pavel Ursu da geçtiğimiz
gün Twitter hesabından yaptığı açıklamada
bu tezi doğruluyordu:
"Türkiye, tanı kapasitesi ve Kovid-19 ile mücadelede tedavi konusundaki muazzam çabaları sayesinde örnek bir ülke. Türkiye
bu süreci, vaka ve ölüm verilerini elektronik
ortamdaki doğru paylaşımlarla
şeffaf bir şekilde yürütmektedir.
Ne yazık ki veriler, virüs salgınının henüz tavan yapmadığını söylüyor.
Dolayısıyla üzerinde yorum yaptığımız oranların kötü yönde seyretmesi ihtimali yüksek.
Ancak
anın çektiğimiz fotoğrafı bize umutlu olmak için yeterince
neden sağlıyor.
Ki bu nokta çok önemli... Zira kriz geçtiğinde oluşacak tabloda en çok, bugünkü
soğukkanlılığımızın fırça darbeleri hissedilecek.