Korona gülerinde eve kapanan ahalinin sıkıntısından yağ çıkartmaya çalışan Halk TV ekranlarının nefret yüzü, geçtiğimiz günlerde Faruk Bildirici'yi konuk almıştı.
Ayşenur Arslan, Bildirici'nin sakin kişiliğini ve nefret sınırlarını fazla zorlamayacağını düşünmüş olmalı ki programa Şeyda Taluk isimli birini daha dahil etmişti.
Öngörüsünde haklıydı Arslan... Zira Taluk iyi iş çıkartıyordu.
Korona mevzuunu tuttu, ta Nazilerin "nihai çözümünü" akla getiren bir noktaya kadar taşıdı konuyu.
Mübalağa yaptığımı düşünebilirsiniz. Keşke öyle olsaydı. Ama "Koronavirüs ağırlıklı olarak yaşlıları vuruyor ve AK Parti seçmeni zaten yaşlı bir seçmen" şeklindeki bir girizgah için başka hangi tanım yapılabilir, siz söyleyin?
***
Neyse...
Programın diğer konuğu olan Faruk Beyi de bildiğiniz üzere, Hürriyet'teki ombudsmanlık görevinin ardından CHP kontenjanından girdiği RTÜK üyeliği ile hatırıyoruz. Acaba o ne söylemiş diye Twitter'daki videolara bir göz attım...
Hakkını teslim edelim. O daha sığ sularda kulaç atıyordu.
Programın moderatörünün
Beştepe'deki Korona tedbirlerini "tek adamlığa" bağlama çabalarına "naçizane" katkılar yapmakla yetiniyordu.
"Örneğin, mesela, misal olsun" diye,
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın
ilk korona toplantısını Çankaya Köşkü'nde yapmasını hatırlatıyordu...
Bildirici'nin baktığı taraftan bakarsak bu,
"Cumhuriyetin sembol" mekanlarının, tam da bilime her zamankinden ihtiyaç duyduğumuz şu günlerde verdiği bir mesaj değildi de neydi?
***
Tabii Faruk Beyin
göklerden gelen seküler mesajını,
bilim yerine dine inananlar (ne demekse) anlayamazdı!
En azından, Twitter'daki takpiçileriyle korona günlerinde hayata nasıl tutunduğunu paylaşırken bile "bilimsellikten" taviz vermeyen
Zülfü Livaneli kadar
"kalp gözü açık" olmalıydı insanın.
Zülfü Beye kulak verelim:
"Kendime sürekli şunu hatırlatmam gerek:
Burası, meleklerin etek altı seyredilir diye rasathaneyi yıkanların ülkesi. Ve mantık firar etmiş."
Ne yapalım, bizim de kaderimizde, bilimle ilişkileri ancak ona
mistik anlamlar yükleyecek kadar sığ ve yüzeysel olan bu tayfa tarafından "gerici" diye "aforoz" edilmek varmış.
Allah kendilerinden bin kere razı olsun!