Dün kamuoyu iki ayrıcalık talebini tartıştı.
Biri, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın, "malum zat" diye bahsettiği, eski Başbakanlardan Ahmet Davutoğlu'nun üniversitesi için talep ettiği maddi ayrıcalık.
Bunun üzerine söylenecek çok fazla bir şey yok. Bir ara başbakanlık, milletvekilliği yaptılar diye, birilerine ömür boyu her hür teşebbüsünde iltimas geçilecek değil ya.
İkincisi ise, büyük kentlerin en büyük problemlerinden biri olan çakarlı araçlar...
Bu ışıklı araçlar, trafikteki diğer sürücülerin hakkını keyfi şekilde gasp ediyorlar. Acelecilikleri zaman zaman ölümlü kazalara bile yol açıyor.
İşin kötüsü, bir ara bu çakarlar peynir ekmek gibi dağıtıldığı için hangisi gerçek hangisi sahte ayırmak da mümkün olmuyor. Bu kafa karışıklığı da vatandaşların gerçekten geçiş üstünlüğü olan araçlara şüpheyle bakmasına neden oluyor.
Mevzu yalnızca trafik ve güvenlikle de ilgili değil. Artık mesele, toplumun hassaslaştığı görgüsüzlüğün, saygısızlığın, eyyamcılığın adeta bir sembolüne dönüşmüş durumda.
***
Hatırlayacaksınız, Cumhurbaşkanı
Erdoğan, geçtiğimiz yaz
AK Parti üst düzey yöneticileri, eski bakanlar, milletvekilleri ve belediye başkanları da dahil
çakarlı araç kullanılmamasını istemişti.
Ardından İçişleri Bakanı Süleyman Soylu 1 Kasım'dan itibaren trafikte geçiş üstünlüğü sağlayan çakar lamba kullanımında yeni dönemin başladığını açıklamıştı. Hatta ilk gün bu çakar yasağı kapsamında 126 bin TL'lik ceza kesilmişti.
Ne var ki kamuoyunun bu yaygın kanaatini
görmemek ancak yoğun çaba gerektirdiği halde, siyasilerimiz dün sabah tuttular, çakar kullanabilecekler listesini genişleten bir yasayı Meclis'ten geçirdiler!
Basında yer alan haberlere göre, muhalefetin karşı çıktığı ancak AK Parti ve MHP oylarıyla geçen yeni torba yasaya göre,
artık milletvekili araçları ve Meclis protokolü falan da çakar lamba takabilecekmiş. Böylece aramıza, kırmızı ışıkta geçebilecek, park yasağı gibi trafik kısıtlamalarına tabi olmayacak, güvenlik şeridinde hız denemesi yapabilecek,
gördüğü lüzum üzerine bizi sağdan sıkıştırabilecek yüzlerce kişi daha eklenmiş oldu.
Bakalım, eş başkanlarının gerine gerine "
Sırtımızı YPG-PKK'ya dayıyoruz" dediği HDP'nin vekilleri trafikte bize arkadan selektör yaparken hangi rengi çakar renk tercih edecekler?
Sarı, kırmızı, yeşil, yoksa üçü bir arada mı?
Çok şükür,
milletvekili yakınlarının sağlık harcamalarıyla ilgili geçmişe dönük
borçlarının silinmesini içeren madde de
metinden çıkartılmış!
***
Vakti 80 milyonun nakdi olan Cumhurbaşkanımızın, üst düzey hükümet
üyelerinin ya da can güvenliği tehdit
altında olan muhalefet liderlerimizin, ordu
komutanlarının, valilerin vs. çakar ayrıcalığını
kullanmaları
bir tercih değil zorunluluk...
Kimsenin adını sanını bile bilmediği milletvekilleri, belediye encümen üyeleri, il başkanları da
bir zahmet vekâlet ettikleri biz sıradan vatandaşlar gibi randevuları için biraz erken çıkıversinler yola.
Umarım bu yanlış hesap da Bağdat'tan döner.