ABD, İkinci Dünya Savaşı başladığında dünyanın 17. büyük ordusuna sahipti.
O yıllarda Samuraylardan mekanize orduya henüz geçmiş Japonlardan Pasifik'te darbe üstüne darbe yiyordu.
Savaşın sonlarına doğru müttefikler batıdan, komünist Rusya da doğudan Berlin'e doğru ilerlerken ABD'nin imdadına atom bombası yetişti.
Ve Mihver devletlerinin başını çeken Hitler zaten düşmeye başlamışken, yeni ölümcül oyuncağını yüzbinlerce sivil Japon'un üzerinde denemekte tereddüt etmedi.
Bu barbarlık sayesinde patron koltuğuna oturduğu uluslararası kurumlar eliyle de o gün bugündür yeni dünya düzeninin hakimi.
Örneğin bugünlerde 70. yıldönümü vesilesiyle gündemde olan NATO...
Türkiye'nin 1952 yılında dahil olduğu bu örgütün, ABD ordusunun sınır ötesi operasyonlarında kullandığı taşeron örgütünden başka bir şey olduğunu kim inkar edebilir?
***
Bugüne bakıp zaman zaman düşünüyorum... Nazilerin baskısından kaçıp bu büyük askeri kozu ABD'ye veren bilim adamları Almanya'da kalsalardı ya da Stalin elini azıcık daha çabuk tutmuş olsaydı bugün dünya nasıl bir yer olurdu acaba?***
Buradan, filmlere konu olabilecek pek çok senaryo çıkar değil mi?