CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile başlayalım. Malumunuz, Kemal Bey 2020'de tek adam olarak gittiği Kurultay için çalışmaya başladı.
Geçen hafta da epeyce terledi.
Önce, mevcut ve potansiyel rakiplerini ardından tüm rakiplerini tasfiye etmeye yarayacağını düşünerek, son yılların en utanç verici siyasi kumpasına ortak oldu. Sözcü gazetesinin yalan olduğunu açıklayıp yazarına özür dilettiği asparagas haberine kefil oldu.
Şimdi ise Turangate skandalında en ufak rolü olanlar bile özür dilerken o suskun.
CHP Genel Başkanlığı'nın ve Cumhurbaşkanlığı'nın "doğal adayı" Muharrem İnce de Kılıçdaroğlu'nun talimatıyla konuşmama kararı aldı.
Gözü, CHP Genel Başkanlığı'ndan ziyade daha yükseklerde daha doğrusu "dışarıda" olduğu söylenen Ekrem İmamoğlu ise bildiğiniz üzere seçildiği günden beri idari izinli.
Ama sanmayın ki "Sahibiyim" dediği 16 milyonu, bizleri ihmal ediyor... Kendine çok yakıştırdığı tatil seyahatlerinde bile hep "Ben" diye başlasa da sözü mutlaka İstanbul'a getiriyor. Allah var, Avrupa başkentlerinde küreselcilere iyi pazarlıyor Şehri İstanbul'u.
Bugünlerde ise biraz sıkıntılı. Zira seçimlerde indirim yapacağını vaat ettiği suya fahiş zam teklifi yapmak zorunda kalınca biraz sıkıştı.
Kısacası o da olduğu yerde terlemeye devam ediyor.
***
Başka?***
İktidar cephesine gelelim...