Türkiye, bölgedeki meşruiyetini "dinci DAEŞ'le mücadele eden seküler savaşçılar" masalıyla sağlamaya çalışan YPG'yi sınırından güneye doğru sürüyor... Tabiri caizse Suriye çöllerine doğru...
Dün de ABD Başkanı Trump, Suriye'den çekilme planında elini güçlendirecek ancak Pentagon'u da yeni arayışlara sürükleyeceği kesin "müjdeyi" verdi.
Başkan, DAEŞ'in lideri olduğu söylenen Ebubekir El Bağdadi'nin Türkiye'nin bilgisi dahilinde olan bir operasyonla ortadan kaldırıldığını açıkladı!
Bağdadi'nin kendisini ve üç çocuğunu öldürdüğünü söyleyen Trump operasyonu şu cümlelerle dünyaya duyurdu:
"Son anlarını tamamen korku içinde geçirdi... Bir köpek gibi öldü, bir korkak gibi öldü... Türkiye nereye gittiğimizi biliyordu, bazı topraklarında uçuş gerçekleştirdik. Hiçbir sıkıntı yaşamadık. Çok alçaktan çok hızlı uçuş gerçekleştirdik... Rusya da bize harika davrandı... Hava sahasını bize açtı."
***
Evet, bölgede yabancı devletlerin müdahalesine zemin yaratmak için karşılıklı dizayn edilen YPG ve DAEŞ şimdilik işlevini yitiriyor.
Dün bu gelişmeler yaşanırken Esad cephesinden gelen açıklama da
oluşamayan başlayan yeni dengenin habercisi gibiydi:
"(YPG-PKK'nın yönetimindeki) SDG'nin Türkiye sınırının 30 km gerisine
çekilmesini olumlu karşılıyoruz.
Ülkesine dönecek tüm Suriyelilerin yeniden entegrasyonu için çalışacağız."
Ama Başkan "
IŞID'i Obama kurdu" itirafını yapan Trump seçilse bile
ABD emperyalizminde de devamlılık esastır...
Bakalım
El Kaideci Usame Bin Ladin matruşkasının içinden çıkardıkları
DAEŞ'ci
Bağdadi'den sonra hangi matruşkayı sürecekler sahaya? Yeni terör örgütlerine
ne isim bulacaklar? Mesela IŞİD, DAEŞ, DEAŞ derken bu iş uzar gider. Yatağa girecekleri yeni kirallık katiller kimler olacak?
Başımıza ne tür bir bela saracaklar?
***
Bu arada dün,
Salih Müslim matruşkasının içinden çıkan Komünist
Mazlum Kobani'nin, başta ABD olmak üzere, Bağdadi'nin havaya uçurulduğu operasyonda
emeğe geçenlere teşekkür etmesi
sahiden ibretlikti!
Bir defa şık değil...
Haksız mıyım?
Tamam, aralarında
tatlı bir rekabet vardı ama netice de
Bağdadi meslektaşıydı Mazlum'un... Kendisine karşı bu
kadar kaba olmalıydı.
Bakın, çarşı karışmışken, tetikçiler bir bir kullanılıp atılırken
Pensilvanya'daki matruşka itidali elinden hiç bırakıyor mu?
Sahi, çakma imam sıranın er ya da geç geleceğini sık sık hatırlatıyor mudur kendine dersiniz? Cezaeviyle falan sıyıramayacağını... Zira Bağdadi'den geriye kalan çukuru görüyorsunuz... Adamlar yalnızca delilleri değil kullandıkları tetikçileri de
yeryüzünden kazıyorlar... Kimlikleri ancak DNA'larından bulunabiliyor.
Ama bence en çok içinden çıkacak matruşkanın
son akşam yemeğini yiyeceği masasındaki kaçıncı şakirt olacağına kafa yoruyordur sümüklü.
Ne diyelim... Paranoyası bol olsun.