Twitter'da Trend Topic (TT) diye bir kategori var. Teorik olarak üzerinde en çok konuşulan konuların bu listeye girdiği iddia ediliyor.
Ama tek belirleyicinin algoritma olmadığını hepimiz biliyoruz. Twitter da, ABD Çin'e tavır alıp Huawei'ye ambargo koyunca "bilginin sınırsız dolaşımı masalını" unutup devletinin yanında saf tutan Google'dan farksız. ABD'nin âli menfaatlerine aykırı olan bir başlığın Twitter'da ilk sıralara yükselmesi çok ama çok zor.
Kaldı ki, sahte hesaplar (trol) nedeniyle Twitter'ın güvenilirliği de ciddi şekilde tartışılıyor. Şirketin piyasa değeri yerlerde, alıcı bulamıyorlar.
Aslından bunu anlamak için sık sık TT listele- rine giren "100 TL'ye TT verilir" ilanlarına bile bakmak yeterli.
Dolayısıyla TT yapılan konular üzerinden refleks belirlemek çoğu zaman aldatıcı olabilir. Dahası çoğu zaman manipülasyona ortak olmanıza da neden olabilir.
***
Somut bir örnek verelim.
Geçenlerde bir yazarın kitabındaki
pedofiliyi özendirdiği iddia edilen satırlar Twitter üzerinden deşifre edildi.
Tepki çığ gibi büyüdü. "Böyle kitapların basılmasına nasıl izin veriyorsunuz, üzerinde
sizin bandrolünüz var" denilerek
Kültür Bakanlığı'na yüklenildi. Savcılar göreve çağrıldı.
Hemen ertesinde yazar ve yayıncısı gözaltına alındılar. Sonra da serbest bırakıldılar.
Tartışma bu kez başka yazarların kitaplarındaki benzer örnekler üzerinden devam etti. Örneğin Elif Shafak'ın (Elif Hanım Şafak olan soyadının böyle telaffuz edilmesini istiyor da) kitapları çok konuşuldu.
***
Sonra ne mi oldu?
Döngü tamamlandı. The
Guardian işi trollerden devraldı. Gazetede dün, Şafak'ın bazı kitapları hakkında
Türkiye'de savcılık tarafından inceleme başlatıldığı haberini geçiyordu.
Tehdit de aldığını söyleyen yazarımızın gazetedeki sözlerini dinleyelim:
"Türk edebiyatında, çocuklara cinsel taciz ile ilgili herhangi bir yazıyı,
hemen soruşturmaya alıyorlar. Bu, onların yeni odaklanma biçimi. Kadınlara ve çocuklara karşı çok ve giderek artan sayıda
cinsel şiddet olaylarının yaşandığı bir ülkede, bu gayet tabii ki bir ironidir.
Türk mahkemeleri bu suçları cezalandırmıyor, yasalarda
da değişiklik olmadı. Cinsel şiddete
karşı acil eylem ihtiyacı olan bir ülkede,
bunun yerine savcılar, yazarları
soruşturuyor.
En büyük trajediyi yaşıyoruz. Bu, bir cadı avı haline geldi."
Dün baktım, yargıyı "pedofiliye
duyarsız" olmakla itham edenler,
bu kez de yukarıdaki haberi paylaşıp
"
Polis devletinde mi yaşıyoruz. Kitaplar yargılanıyor, dünyaya rezil oluyoruz" diye ortalığı ayağa
kaldırıyorlardı.
Yargımız ve resmi kurumlar, üç beş tane trolün ve onların ağına düşen yarım akıllının tepkisiyle hareket etmeyi bırakmalılar. Yasalar ne diyorsa ona göre davranmalılar. Zira kedilerinin ezikliği yüzünden hem
Türkiye trolleniyor hem de kimsenin umurunda değil ama, hepimizin üzerinde durduğu zemin olan
ifade özgürlüğünün sınırları kolektif bir deliliğe teslim ediliyor.
Unutmayın trolle abat olunmaz.