Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MELİH ALTINOK

Yoksa ben yok muyum?

Elçin Sangu... Son dönemlerin yükselen yıldızlarından. Güzel ve tanınmış bir manken, dizi oyuncusu. Sosyal medyada da yüzbinlerce takipçisi var.
Dün oyuncunun Twitter hesabından yaptığı şu paylaşım önüme düştü:
"Herkes adreslerini kontrol etsin mesela şu an geçen seçimde aynı adreste olmama rağmen bugün yaptığım kontrol sonucu adresimde yokum."
Derken cevap "yerinden" Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü'nün resmi Twitter hesabından geldi:
"Elçin Sangu, 29.03.2019 tarihinde elektronik imza ile adres değişikliği yaptığınız anlaşılmış olup, adres kayıtlarınızda herhangi bir sorun bulunmamaktadır. Ayrıca adres bilgilerinizi https://adres.nvi.gov.tr üzerinden de kontrol edebilirsiniz."
Ne cevap vereceği merakla beklenen Sangu'nun açıklaması ise ne yazıkki tüy dikmekten halliceydi:
"1 yıl önce taşınmış olduğum evin iskan alımı geç olduğu için adres değişikliği muhasebecim tarafından 29 Mart'ta yapılmış. Seçmen listeleri daha önce askıya alınmış. Bu yüzden bir hata olmuş. Bu hassasiyetinizi seçim kararlarında da gösterseydiniz herşey (her şey) çok güzel olurdu."

***
Peki, tanınmış bir kişi niçin itibarına jilet atar?
Tek neden, sosyal medyada "her şey çok güzel olacak" kampanyasına katılan sanatçılara verilen trol desteğinin bu sanatçımızın da gözlerini kamaştırması olmasa gerek. Reytingi, şöhreti yerinde.
Sangu mitoman (yalan söyleme hastalığı) olsaydı da her halde bugüne değin duyardık. Oy pusulasındaki mühürlerin uçtuğunu saptayan eski manken Ruhat Mengi'lik bir durumla karşı karşıya değiliz yani.
Elçin Hanım bence samimi.
Neticede 33 yaşında kocaman bir insandan bahsediyoruz. O da yaşıtları gibi oy kullanmak istiyor. En azından, 43 yaşında Orwell'ın 1984'üyle tanışan Athena Gökhan gibi bilinçli ve politik olduğunu hissetmek istiyor.
Ancak tüm samimi çabama rağmen böylesine bir motivasyonun insana taşındığını unutturmasını, işin altında çapanoğlu aramaya koyulmasını, paranoyaklaşmasını ve dahası bunu binlerce kişiyle paylaşmasını anlayamıyorum.
Acaba nasıl bir ruh hali içindeler? Ne dersiniz hata, empati yapamadığımız için bizlerde mi?
Ama kolay değil ki;
Sangu'nun mesajı üzerine "Haydi Nüfus Müdürlüğü adresine yüklenip kilitliyoruz, şeytan azapta gerek" mesajı atan bir hanımefendinin... Daha sonra da "siteye giremiyoruz. Acaba kayıtlarımızı silmekle mi meşguller" diye sormasını hangi sağlıklı kafa anlayabilir ki?
***
CHP'li Muharrem İnce, kendisinin "gerçek Muharrem" olmadığını, seçim gecesi kaçırılan gerçeğinin yerine geçmiş bir aktör olduğunu söyleyenlerden "Şizofren bunlar" diye yakınıyordu.
Muharrem Bey ne tür acayipliklere şahit oldu da böyle patladı bilmiyorum.
Ancak, demokrasi her seçmenin kendi çıkarını düşüneceği üzerine kurulu. Bu kabul, demokrasi mekanizmalarıyla oluşan sonucun "diğerlerinden" daha sağlıklı olmasının adeta sigortası.
Siyasilerimize, çıkarını sanrılarda arayan Elçin Hanım gibi seçmenlerimiz de demokrasi oyununda aktör olduğunu düşünerek hareket etmekten başka yol kalmıyor...
Sanırım bizlere de...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA