Bir Pelikandır gidiyor.
Meseleyi biliyorsunuzdur...
15 Temmuz'a birkaç ay kala, Eski AK Partili Ahmet Davutoğlu'nun istifasını verdiği günlerde, internette "Pelikan dosyası" başlığıyla imzasız bir yazı yayınlandı.
Makalede, dönemin başbakanı hakkında sert eleştiriler yer alıyordu.
Davutoğlu ekibi siyaset sahnesinden ve medyadan silinmelerini işte bu Pelikan isimli bloğa bağlıyorlar.
Hatta daha ileri gidip bu metni kaleme almış olabileceğini düşündükleri gazetecilerin isimlerini listelemekten çekinmiyorlar...
"Pelikan Terör Örgütü" (PETÖ) tanımı yapıyorlar.
Davutoğlu kenara çekilince hemen gelen FETÖ darbesi başarılı olsaydı muhtemelen şimdi medyadan PETÖ davalarına dair haberleri okuyor olacaktınız.
Zira sosyal medyada Davutoğlu ekibinin yanı sıra FETÖ'cüler de bu PETÖ ve "Pelikan darbesi" tanımlarını çok sık kullanıyorlar. Savcıları göreve çağırıyorlar.
Diyeceğim o ki Ahmet Bey, düşün artık sırtımdan!
Belli ki 31 Mart seçimlerindeki sallantıyı fırsata çevirmeye karar vermişsiniz.
Birileri de sırtınıza tapışlıyor.
Ne yapacaksanız yapın. Ama koltuğunu imzasız bir blog yazısıyla kaybettiğine inanmanın verdiği acizlikle kendi başınıza mücadele etmelisiniz.
Kompleksinizi, acınızı size biat etmeyen gazetecilerden çıkartmayın.
Mesela gidin köprüye, müzakereci polisçilik oynayın.
Ama acele edin, yine gecikmeyin.
Unutmayın, korkuluklara çıkan herkes, geçen sefer "atlamamak için", geç kalan konvoyunuzu telefonuyla oyalanarak bekleyen arkadaş kadar sabırlı olmaz. Çeker gider.
* https://www.sabah.com.tr/yazarlar/ melihaltinok/2016/05/04/pelikan-dosyasinda- adimi-gorunce