Eski bir okuyucum sormuş; "Elinizi vicdanınıza koyarak söyleyin; eski bir solcu olarak yaşam tarzınızın bile uyuşmadığını düşündüğüm bu iktidarı 31 Mart seçimlerinde de destekleyecek misiniz?"
Vicdan meselesine geliriz...
Ama önce aklım ve mantığımla cevap vereyim;
Benim için sol, yaşam tarzı üzerinden örgütlenebilecek bir ideoloji değil. Tüm dünyada olduğu gibi sınıfsal bir mesele.
Yani içki içenler, başı açıklar, eve girerken ayakkabı çıkartanlar türünden müştereklerde yan yana gelmeyi solculuk olarak görmüyorum.
Benim için bunlar yalnızca gündelik yaşam pratiklerindeki tercihler. Kimseyi ilgilendirmez.
Hatta daha ileri giderek söyleyeyim... Bu perspektifi, tasfiye olmaya başlayan bir orta sınıf gericiliği olarak tarif ediyorum.
Zira, CHP'nin kuyruğuna takılıp zengin semtlerde ihya olan, emekçilerin yaşadığı "kenar mahallerde" adı bile geçmeyen bir eksen, olsa olsa "sağdır."
Gel de İdris Küçükömer'in "Türkiye'de sol sağdır, sağ da sol" tezini yad etme.
***
Tamam, eskilere gitmeyelim, teorik tartışmayı uzatmayalım ama adına "sol" denen
Türkiye orta sınıf gericiliğinin
bugünü dünden daha kötü.
Solcu CHP'nin Edirne Belediye Başkanı ve 31 Mart seçimlerinde yeniden aday olan
Recep Gürkan'ın
15 Temmuz gecesi mesaisine dair görüntülerini izlemişsinizdir.
Yok, yok, "solcu" genel başkanı
Kemal Kılıçdaroğlu gibi TV başında elde çay
terlik keyfi yapmıyor beyefendi,
FETÖ'cü darbeciler sokakta
sivil avlarken! Ya da
İstanbul adayları
Ekrem İmamoğlu gibi, "
Yurtta sulh konseyinin" darbe girişimine karşı
Belçikalardan "sulh"lü twittler atmıyor.
Humeyni gibi Türkiye dönmeyi umut eden
Fetullah Gülen'in en ciddi hamlesi esnasında, Recep Bey hızını alamayıp bir türkü barın sahnesinde kadeh kaldırıyor
"Solcu" Başkanın ağzından dinleyelim:
"Biz bu geceyi 36 yıl (12 eylül) önce yaşamıştık. 36 yıl sonra aynı geceyi bir daha yaşıyoruz. Ama
o zaman haberimiz yoktu, şimdi haberimiz var.
İçelim!"
***
Absürtlük bununla da sınırlı değil...
Solcu bay başkan ABD destekli FETÖ'cü darbeyi
solcu seçmenleriyle birlikte kutlarken hangi şarkıyı mırıldanıyorlar dersiniz?
Bingo!
Dev-Genç'in "Halk savaşı vereceğiz
emperyalizme karşı" dizilerinden yer aldığı
Gündoğdu marşını!
Acaba,
Mahir Çayan'ın
"aynılar aynı yerde, ayrılar ayrı yerde" sözünü dilinden
düşürmeyen
68'li politik abilerimiz kendilerini kimlerin yanında görüyorlar?
Solcularımız,
15 Temmuz'da emperyalistler Türkiye'de darbeden ziyade bir işgal girişimine kalkıştığında, şayet kentlerini,
destekledikleri bu zihniyet yönetseydi ne olacağını hiç mi düşünmüyorlar?
Vicdan mı demiştiniz?
Hala cevap bekliyorsanız, size ve
haberdar olduğunu söylediği
FETÖ'cü darbeyi "içelim" diyerek kutlayan "Solcu" başkanınıza tek söyleyeceğim şey,
Yiğit Özgür'ün o efsana karikatürindeki replik olabilir:
"O zaman dans!"
Daha
ne diyeyim?