Geçtiğimiz gün Meclis Genel Kurulu'nda CHP'li milletvekilleriyle Ak Partililer arasında yaşanan sözlü kavganın nedenini bir hayli ilginçti.
CHP'nin grup yöneticileri, HDP'yi PKK ile eşitleyen söylemelere çok sinirlenmişlerdi. Öyle ki o anda genel Kurulda olan HDP'lilerden bile önce Ak Partililerle kavgaya tutuştular.
CHP'lilerin itirazlarını genel olarak şöyle özetlemek mümkün:
"HDP=PKK söylemi yanlıştır. Çünkü söz konusu milyonlarca oy almıştır. Ve Mecliste temsil edilmektedirler."
Çok eskiden bahsetmeyeceğim. Bir partinin kapatılıp başkanın da asıldığı 27 Mayıs hukuk katliamını yıllarca "bayram" diye kutlamalarından dem vurup "hayırdır sen CHP" falan demeyeceğim.
CHP'nin parti kapatmalar konusundaki tavrı hatırlamak için birkaç yıl önce AK Parti'ye kapatma davası açılması sürecindeki işlevini hatırlamak yeterli.
Dönemin CHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek'in ağzından dinleyelim:
"Beklenen bir karardı. Savcı görevini yapıyor. Bu davanın esası ile özüyle ilgili bir karar değil. Usulüne uygun yeterli belgeleri, bilgileri içeren davanın açıldığını Anayasa Mahkemesi kabul etti. Özellikle AKP çevrelerince sanki farklı karar verilebilir şeklinde izlenim yaratıldı. Normal bir karar."
***
Peki, ne oldu da tek partili sistemde doğan CHP bir anda
siyasi tahammül dersi verecek hale geldi? Ekseninde HDP olan bu tartışmada,
parti kapatmayı anayasa değişikliğiyle zorlaştıran Ak Parti'ye ders verir hale geldi?
Bildiğiniz üzere Cumhurbaşkanı her fırsatta "
suçun şahsiliği" vurgusu yapıyor ve partilerin
tümden kapatılmasına ilkesel olarak karşı olduklarını açıklıyor.
Cevap malum. CHP, 31 Mart seçimlerinde HDP ile
fiili bir ittifak yaptı. HDP, İzmir'de olduğu gibi bazı iller de
çok beğendiği CHP adayları lehine aday göstermiyor. CHP de MHP'nin bile altında kaldığı kimi doğu illerinde yarışa hiç girmiyor.
HDP bu ittifakı açık açık ilan ediyor. Ama biliyorsunuz, tıpkı referandum ve 24 Haziran seçimlerinde olduğu gibi,
ulusalcı ve PKK karşıtı taban rahatsız olmasın diye CHP bu birlikteliği resmen kabullenmiyor. Hatta zaman zaman sinirle inkâr ediyor.
***
Siyaset bu.
Ancak CHP'li yöneticiler fazla zorlamasınlar bence.
Zira vekillerinin açık açık çıkıp "
Sırtımızı dayıyoruz" dediği, "Sayın Öcalanlarının" bile "
Listelerinizi Kandil hazırlıyor. Siz de hiç mi onur yok" diye fırçaladığı HDP'liler bu işe bozulabilirler.
Öyle ya, HDP'nin kendisi
PKK ilişkisiyle gününü kurtarıp oy toplarken bu ilişkiyi inkâr etmek CHP'ye mi kaldı?
Aklım başka şeyler de gelmiyor değil hani.
Acaba diyorum CHP'liler
seçim öncesi iktidara "
HDP yasal değilse kapatın kardeşim" restini çekerek ters manuel mi yapıyorlar?
İstedikleri toplumsal bir dalga yaratıp
HDD'yi kapattırmak, oylarına çökmek ve faturayı da
içeride ve dışarıda Ak Parti'ye kesmek mi?
Olmaz olmaz.