Trump, Suriye'den çekilme kararının ardından enerjisini Meksika duvarının parasını bulmaya yoğunlaştırdı.
Geçen gün de Twitter hesabından ünlü Game Of Thrones dizisine atıfta bulunarak "The Wall is coming" (Duvar Geliyor) mesajını verdi.
Duvar, izolasyon vaadiyle iş başına gelen Trump'ın yönetim planı için hayati. Zira iki yanında okyanus, kuzeyinde ise mis gibi Kanada olan ABD'nin surlarındaki en büyük gedik sürekli illegal geçişlerin olduğu güneydeki Meksika sınırı.
Trump dizideki hangi karaktere benziyor tartışıladursun, ABD Başkanı'nın içeride ciddi bir savaşa hazırlandığı kesin.
Çünkü dünya üzerindeki ABD askerlerini "eve" çağıran Trump'ın, ülkesinin sakat sınırlarını surlarla tahkim edebilmesi için muhalefetle çarpışması gerekecek.
Kongre duvarın parasını vermemek için çalışıyor. Trump'ın "ulusal güvenlik" kozunu kullanarak duvar bitene kadar sistemi olağanüstü koşullarda yönetmesi bile ihtimal dahilinde.
Yapar mı? "Henüz pazarlığa oturmadım" diyerek açıkça 'yaparım' diyor!
***
Yanlış anlaşılmasın... Trump'ın duvarına karşı olan
ABD'nin "devletlülerinin" meselesi de göçmen hakları falan değil. Tabii ki onlar da kendilerine sakal atan silah-finans oligarşisinin gücünü korumanın derdindeler.
Ve Meksika duvarı da tıpkı Trump'ın Suriye'de terör örgütlerini korumaktan vazgeçme kararı gibi, ABD'nin savaşa dayalı
ekonomik-politik nizamından çark etmek anlamına geliyor.
Öyle ya daha az silah patlayacak.
Dertlerinin ülkedeki "yasal kaçakların" hakları, barış, çok kültürlülük olduğunu söyleyen Demokratların sembol isimlerinden biri de
Hillary Clinton.
Böyle bir karakterin bile, ülkesinin
savaş cephelerini kapatmasına, ağzını bozarak karşı çıkması garip değil mi?
"Suriye'de olsak da olmasak da, orada bize zarar vermek isteyen insanlar var ve savaştalar.
İzolasyonculuk zayıflıktır. IŞİD güçlendirilmesi tehlikelidir.
Rusya ve İran'ın kartlarına oynamak
aptalca. Bu Başkan, ulusal güvenliğimizi ciddi bir şekilde riske atıyor."
***
Tabii ki, bu
barışçı takılan savaşçı çete, Trump'ın ülkeyi
içe döndürme planından caydırmak için sadece içeride
sıkıştırmıyor.
Zaman zaman, ABD askerinin olduğu coğrafyalarda
kaşınmaya hevesli grupları, kiralıkları organizasyonları ve kişileri de kullanıyorlar.
Tam da Meksika duvarı müzakereleri sürerken ortalığa fırlayan Ulusal Güvenlik Danışmanı
John Bolton'ın dün söyledikleri bunun itirafı değil mi?
"Kürtleri korumaya yönelik anlaşma sağlanmadan ABD askerlerinin
(Suriye'den) çekilmesi gerçekleşmeyecek."
Bakalım Trump, savaşçı lobinin
Suriye'den çekilme baskısına nasıl karşılık
verecek?
Milyonlarca
Kürt'ün kaderini, bir gün Esad'a, bir gün Tahran'a, öteki gün Ruslara ve sık sık ABD'ye dayanan PKKYPG
çetesine teslim edenlere en güzel cevabı kimin vereceğiyse belli...
Bölgede, eşit vatandaş, kurucu unsur sayıldıkları yegane bağımsız devlet Türkiye'de olan Kürtler.