Japonya'nın 1941'de 2400 ABD askerini öldürdüğü Pearl Harbor'ı ziyaret ettikten sonra Tokyo'ya inen Başkan Trump Asya turuna başladı.
Sırada, Güney Kore, Çin, Vietnam ve Filipinler var.
Bu rotanın, eski ABD Başkanı George H. W. Bush'un Körfez Savaşı yıllarındaki turundan sonraki en uzun Asya seyahati olduğu söyleniyor.
Trump'ın da bu seyahatinde tek derdinin bol bol silah satmak olmadığı malum.
Çünkü Uzakdoğu Ortadoğu'ya sanıldığı kadar uzak değildir...
ABD'nin 80'lerin başından beri izlediği Ortadoğu politikasının sonucu, kıtanın iki ucu arasında derin finansal ilişkiler kurulmuştur.
Geçtiğimiz aylarda izlediğimiz Katar krizi de düşünülünce, Trump'ın Asya ziyaretinin yine başta İran olmak üzere Ortadoğu'daki yeni bir macerayla yakından ilgili olduğu açık.
Bakalım CIA'nın hazırladığı para trafiğiyle ilgili dosyalar Asya başkentlerinin bu operasyonda safları sıklaştırmasında ne kadar etkili olacak?

*** Trump'ın "uzaklardayken" bile aklının kaldığı Ortadoğu'da ise işler ABD için tıkırında.
Lübnan'da geçtiğimiz gün "Öldürülmekten korkuyorum" diyerek istifa eden Başbakan Hariri'ye cevap ülkenin ordusundan geliyor.
"Bir suikast duyumumuz yok!"
Olayla ilgili İsrail'in ve gözlerin işaret ettiği İran'da ise sokakta "ekonomi protestoları" var. Ajanslardan düzenli olarak insan hakları ihlali uyarıları geçiyor.
Gidişatın farkında olan Tahran, Lübnan'la ilgili olarak "Sorumlu Suudi Arabistan'dır, bize bir operasyon hazırlanıyor" iddiasını dillendiriyor.
Arabistan'da ise iktidar savaşı kızışıyor.
Kral Selman bin Abdulaziz, Yemen saldırısının ardından "yolsuzlukların engellenmesi için komisyon" kurulmasına karar verdi. Pek çok bakan ve prens topun ucunda.
Komisyonun başındaki isimse çok tanıdık. Geçtiğimiz günlerde "ılımlı İslam'a geçeceğiz" diyen ABD'nin müstakbel veliaht Prens Muhammed Bin Salman! *** Evet, "yaklaşıyor yaklaşmakta olan."
Trilyonlarca dolar iç borcunu yine Ortadoğu'daki insanların kanıyla, petrolüyle çevirmeye hazırlanıyor ABD.
Şimdiden de tıpkı Göksel'in o güzel şarkısındaki gibi, "Öyle uzaktan uzaktan" bağlıyor bütün kurbanlarını kendine.
Ha bu arada Japonya ile başladık yine onunla bitirelim yazıyı.
Putin'in bahsettiği bir araştırmaya göre üç Japon'dan biri Hiroşima'ya Rusların atom bombası attığını düşünüyormuş.