Referandumun "hayır" cephesini oluşturan CHP ve HDP'nin de "yandaş" medyadaki ürkek hayırcıların da bugünlerde ağzından düşmeyen bir kalıp var.
"Cumhurbaşkanlığı sistemi kötü niyetli kişilerin elinde korkunç bir silaha dönüşebilir! Erdoğan'dan sonra gelecek kişinin garantisi mi var?"
Aynen. Benim de aklıma casusluk filmlerinin o unutulmaz repliği geliyor.
Kır saçlı bir bilim adamı elinde dikkatle tuttuğu silahı komutana uzatır. Ve konuşur:
"Çok dikkat etmelisiniz efendim! Bu silah kötü niyetli kişilerin elinde korkunç bir silaha dönüşebilir!"
Peki, her referandum döneminde "Zübük" ya da "Vurun Kahpeye" türünden yerli yapımları tercih eden istemezük cephesi bu kez niçin Hollywood'u tercih etti?
Tek neden Bond kızları olamaz değil mi?
Anlaşılan o ki, 'evet' diyecek seçmene her zaman olduğu gibi aptal muamelesi yapmanın on ikinci kez tutmayacağını nihayet anladılar. Onlara makul görünmeye çalışıyorlar.
Bu yüzden de, mevcut vesayet sisteminde bile onca iş yapan Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığı sisteminde "hat trick" yapacağını gören seçmene çelme takmaya çalışıyor.
"Peki ya ondan sonrası" diye soruyorlar.
Ama bu soruyu yanıtlayacak olan sağduyulu seçmenin derdinin yapılacaklar değil yapılamayanlar olduğunu anlamamışlar bile...
Vatandaşın, eğer Türkiye bugün dünyanın ilk beş devi arasında değilse, bunun yapılanlardan değil yapılamayanlardan kaynaklandığının farkında olduğunu görmüyorlar...
Bu halk kendine güveniyor arkadaş. 16 Temmuz'da, eline gerçekten silah verdiklerini bile gerekirse sille tokatla kışlasına gönderebildiği için, bir oyuna bakan seçtiği siyasi temsilcilerinden korkmuyor.
Kısacası istisnalar hariç herkesin aklı hep olduğu gibi başında.
Umutlanmasınlar yani. Bu halk aptal mı ki Erdoğan sonrasında bir aptalı ya da deliyi seçsin.
Bu aklı aldıkları kellere söylesinler, onlar da ellerinde derman varsa başlarına sürsün.
Kel kim mi?
Kelin önemi yok.
Hani derler ya, benzini Shell'den aklı kelden alacaksın diye. O hesap işte, bulmuşlardır kendilerine AK Parti seçmeninin hassasiyetlerini anlatacak 'evet' görünümlü bir hayırcı akıl hocası...
O kel de belli ki kendilerine, kendilerinin yaptığı gibi Erdoğan'a sinsice vurmalarını, Erdoğancı seçmeni uyandırmamaları aklını vermiş, ondan bahsediyorum.
Ha evet filmin sonunu unutuyorduk az daha!
Komutan silahı bilim adamından alır ve onu ele geçirmeye çalışanları haşat eder tabii ki.
Filmin sonu aslında hep bellidir işte.
Zaten henüz tehlikeleri anlatıldı diye silahı bilim adamına iade eden bir komutan da görülmemiştir.
Böyle bir aptal varsa bile filmi olmaz.
Çünkü aptallar film çeviremez.
Çevirseler de film olmaz.
En fazla kendileri film olur.
E görüyorsunuz böyle bir aptallığı da pek izleyen bulunmuyor.