PKK'ya ait 15 ton patlayıcı dolu bir kamyon Diyarbakır'ın Sur ilçesine bağlı Dürümlü mezrasında patlatıldı.
Patlamanın gerçekleştiği yerde 20 metre genişliğinde bir çukur açılırken 4 köylü hayatını kaybetti, 23 kişi de yaralandı.
12 köylü ise bir anda ortadan "kaybolmuştu!"
Olay yeri inceleme ekipleri patlama alanında titiz bir çalışmaya başladılar.
Kayıpların yakınları patlamanın açtığı dev çukurun başında yere çömelip, elleri çenelerinde gece gündüz onları izliyordu.
Kesin sonucu ise Adli Tıp Kurumu açıkladı.
Patlamanın ardından kaybolan köylülerin akıbeti belli olmuştu. İpucu, olay yeri inceleme ekiplerinin kendilerine teslim ettiği delil torbalarının içindeki "parçalardaydı."
Evet 12 kayıp Kürt köylü toplamı 60 kilo bile çekmeyen poşetlerin içine sığmıştı.
Dün her bir "poşet" teker teker 60 kiloyu rahatlıkla taşıyacak tahta tabutların içine konuldu ve Dürümlü'de toprağa gömüldü.
Gazetelerin ve televizyonların pek çoğu bu "olayı", "öylesine" görmekle yetindi. İnsan hakları örgütleri ve ABD'nin Ankara Büyükelçiliği sessizdi.
Cenaze töreni devam ederken, Meclis'te, teröre destek verdikleri için dokunulmazlıklarının kaldırılması oylanan PKK'nın yasal kanadı HDP'den bir açıklama geldi. Seçmenlerini barikat direnişine çağıran partinin eş başkanlarından erkek olanı 13'ü ancak 60 kilo gelen ve çoğunluğunu seçmenlerinin oluşturduğu insanlar için şu açıklamayı yaptı:
"Böylesi durumda sorumluların çıkıp özür dilemesi gerekiyor."
Böylesi durum?
Sorumlular?
Özür?
Ne bizde ne de dünyanın başka bir yerinde "böylesi" görülmüş müdür sizce?