Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MELİH ALTINOK

Türkiye 75 cent'e muhtaçken bile sınırlarını korudu

Dün sabah saatlerinde Suriye'nin Bayırbucak bölgesinde sivillere yönelik hava harekâtı yapan bir Rus SU-24 tipi savaş uçağı Türkiye sınırını ihlal edince angajman kuralları gereği düşürüldü.
Genelkurmay'dan yapılan açıklamada sabah 09.20'de kimliği bilinmeyen bir savaş uçağının sınır ihlali yaptığı, 5 dakika içinde 10 kez uyarıldığı ve ardından iki F16 uçağının müdahalede bulunduğu bildirildi. ABD'li askeri yetkililer de Türkiye'nin sınır ihlali yapan Rus uçağını düşürmeden önce defalarca uyardığı bilgisini doğruladı.
Bu Rusya'nın Türkiye'nin hava sahasını ilk ihlali değil. Rusya Suriye'nin Lazkiye bölgesindeki Bayırbucak'ı bombalarken 5 Ekim Pazartesi günü ilk kez Türkiye sınırını ihlal etmiş ve sonrasında da Türk F-16'larına yönelik bir de taciz gerçekleştirmişti. Bu olayın ardından Ankara Rusya'ya diplomatik çerçevede uyarılarını yapmış ve tekrar etmesi halinde karşılık verileceğini bildirmişti. O günlerde NATO da sınır ihlali yapan Rusya'ya çok sert mesajlar vermişti.
Türkiye'nin bu son olaya dek, Rusya ile hava sınırı ihlalleri konusunda 5 kez görüştüğü ve iki ülkenin de birbirlerinin egemenlik haklarını ihlal etmeme konusunda mutabakata vardığı biliniyor. Tüm bunların yanı sıra Türkiye'nin Suriye sınırı güvenliğini koruması için kendisine haklar tanıyan angajman kuralları açık. 2012'de Türkiye'ye ait F-4 savaş uçağının Suriye tarafından vurulmasının ardından Türkiye ile Suriye arasındaki angajman kuralları değişti. Buna göre Suriye tarafından gelecek bir ihlal karşısında uyarıda bulunmadan cevap veriliyordu. Bu çerçevede 2013'te bir Suriye helikopteri düşürüldü.
Rusya elbette sınır ihlali olmadığını savunuyor. Aksini kabul etmesi de mümkün değil. Ne var ki Rus savaş uçaklarının Türkiye sınırını ihlal etmesinin ötesinde, Suriye'de bulunması da meşru değil. Zira Rusya'nın hava harekâtı düzenlediği bölge sivil yerleşimlerin yaşam alanı.
Rusya'nın "o noktada terör unsurları bulunduğuna" dair iddialarını destekleyen tek veri yok. Dahası rejimin, İran'ın ve Rusya'nın ortaklaşa saldırdığı Türkmenlerin, Suriye iç savaşı boyunca, Rusya'nın Suriye'deki varlığına gerekçe gösterdiği DAEŞ gibi terör unsurlarıyla da mücadele ettiği herkesçe biliniyor.
Uçağının düşürülmesinin ardından Rusya'dan sert açıklamalar geliyor. Gelin görün ki Rusya'nın iç kamuoyuna yönelik bu açıklamalarının uluslararası hukukta hiçbir karşılığı yok.
Gelişmeleri değerlendirmek üzere dün akşam saatlerinde toplanan NATO ise daha soğukkanlı. En son tahlilde birliğin Ortadoğu'daki en büyük müttefiki Türkiye'nin yanında yer almaktan başka bir şansı yok. Çünkü stratejik açıdan önemli ve ilerleyen günlerdeki görüşmelerde el güçlendirmek için işgal edilmeye çalışılan bir alanın sınırlarına yansımasına uluslararası hukuk çerçevesinde müdahale etmek NATO üyesi Türkiye'nin bir tercihi olmanın ötesinde görevi de.
Birleşmiş Milletler de daimi üyesi Rusya'yı kayırmadan, üyelerinin kuvvet kullanımı ve meşru müdafaa haklarını tanımlayan 51. Madde çerçevesinde hareket eden Türkiye'nin hakkını teslim etmeli.
Türkiye uluslararası hukuk çerçevesinde attığı bu adımla, dünyaya ve bölgeye önemli mesajlar vermiş oldu. Bunlardan ilki Türkiye'nin ulusal ve bölgesel güvenliğini, çıkarlarını korumak noktasında kararlı olduğu.
Burada Suriye rejimi gibi meşruiyeti ve varlığı tartışılan bir devlet yok. Türkiye, 12 Eylül öncesi 75 cent'e muhtaç olduğu o sıkıntılı günlerde bile sınırlarını korumuşken, bugün vardığı aşamada kimseye pabuç bırakamaz!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA