Dün de ifade ettiğim gibi İzmir Fethullahçı terör örgütünün finansal yapılanması açısından İstanbul'dan da önemli bir şehirdir. Çok uzun yıllar Fethullah Gülen İzmir'de yaşamış ve örgütünü bu şehirden yönetmiştir. İstanbul'da örgüt lideri Gülen sadece 3.5 yıl yaşamıştır. Türkiye'deki yıllarında bu 3.5 yıl dışında devlet içindeki ve dışındaki örgütünü tamamen İzmir'den yönetmiştir. 1999'dan beri de Pensilvanya'dan yönetiyor. İşte o sebeple Fethullahçı terör örgütünün Türkiye'deki gerçek merkezi İzmir'dir. Ben İzmirli olduğum için bu gerçeği çok daha yakından biliyorum.
Doğru bir benzetmeyle PKK terör örgütü için Kandil ne kadar önemliyse Fethullahçı terör örgütü için de İzmir o kadar önemlidir. İzmir halkının çoğunluğu Fethullahçılardan nefret eder ama örgüt özellikle finansal anlamda burada konuşlanmıştır. Nitekim Türk devletinin Emniyet, Yargı ve İstihbarat güçleri İzmir'deki FETÖ'nün spatula ile kazınmasına özel önem atfediyor. İzmir FETÖ finans ayağındaki tüm şirketlere de kayyum atanacak. Çünkü örgütün Türkiye'deki kalbi İstanbul değil İzmir'dir.
İzmir'de şu an bu dediğimi destekleyecek şekilde operasyonlar oluyor ve daha da olacak. Öte yandan paniğe kapılan Fethullahçı terör örgütünün bazı finansörleri de komedi diye nitelenebilecek işlere imza atıyorlar. Dün FETÖ'nün en azılı üyelerinden olan ve şu an hakkında hem FETÖ'den hem de yağ kaçakçılığından soruşturma olan bir paralel finansör MÜSİAD'ın itibarlı ismini kullanarak imaj operasyonu yapmaya kalkıştı. MÜSİAD'ın yalanını yüzüne vurmasıyla ise esaslı bir tokat daha yedi. MÜSİAD dün bu paralel finansör hakkında ismini vererek bir açıklama yayınladı ve bu Fethullahçı terör örgütü üyesi kişiliğin yalan haberler yaptırdığını ortaya koydu. Zaten bu terör örgütü üyesi daha evvel de böyle yalan ve alçakça haberler yaptırmıştı...