Mevcut şekilsiz ve tuhaf parlamenter sistemimizin artık tükendiği ve sistem değişimi yaşamamız gerektiği konusunda yeni sesler duymaya başladık. Bugüne kadar parlamenter sistemin değişmesine uzak bakan TÜSİAD'dan başkanlık sistemi lehine açıklamalar gelmeye başladı...
***
Daha ilginci Aydın Doğan da medyası aracılığıyla başkanlık sistemine geçişi destekler mahiyette tavır aldığının sinyallerini veriyor. Galiba Erdoğan muhalifi olan çevrelerde de bazı hakikatler anlaşılmaya başladı.
Çünkü bu sistem değişikliğine Recep Tayyip Erdoğan'ın ihtiyacı yok. Mevcut yetkileriyle zaten Erdoğan çok güçlü ve hatta anayasal olarak sorumsuz. Bu çürümüş parlamentarizmi yıkıp Partili Cumhurbaşkanlığı yani yarı başkanlık ya da başkanlık sistemi inşa etmeye Türkiye'nin ihtiyacı var...
***
Aydın Doğan tıkanmış parlamenter sistemin değişmesini medya grubuyla tam ve net desteklemek noktasında samimi mi? Bu konuda mesela 1999'daki idam tartışmaları sırasında aldığı net idam karşıtı çizgi gibi kararlı bir tavır mı alacak yoksa yine yan çizecek ve eskiye dönüş mü yapacak? Bilemiyorum. Hep birlikte göreceğiz...
***
Dün de yazdığım gibi benim yıllardır ısrarla savunduğum iki turlu dar bölge başkanlık sistemine geçiş için esaslı bir anayasal değişim ya da yepyeni bir anayasa gerekiyor. Yarı başkanlık ya da partili cumhurbaşkanlığına geçiş bağlamında ise anayasada yapılacak küçük çaplı değişiklikler yeterli olacak. Böyle bir anayasal değişim paketinde daha kolay uzlaşma sağlanabilir. Yaklaşık 10 maddenin değiştirilmesi ile anayasanın partili cumhurbaşkanlığı sistemine uyumu sağlanabilir...
***
Aslında "Cumhurbaşkanı'nın nitelikleri ve tarafsızlığı" başlığını taşıyan Anayasa'nın 101'inci maddesi değiştiği an klasik parlamentarizm dönemi kapandı demektir. "Cumhurbaşkanı seçilenin varsa partisiyle ilişkisi kesilir" cümlesi Anayasa'dan çıkarılırsa Partili Cumhurbaşkanlığının önünde engel kalmıyor...
***
Eğer bu anayasal değişiklik hayata geçerse Cumhurbaşkanı aynı zamanda partisinin de genel başkanı olmaya devam edecek. Fransız Yarı Başkanlık modelinin türevi bir sistem bu.
Cumhurbaşkanı halk tarafından seçiliyor. Aynı zamanda yürütmenin de başında yer alıyor. Yetkileri belli sorumluluğu belli. Denetleme ve dengeleme mekanizmaları belli. Bu basit anayasal değişim bile Türkiye'nin önünü açacaktır. Bu sistem değişimine Türkiye'nin ihtiyacı var...