İtalya'nın olağanüstü tarihi, ekonomisi, Avrupa ve dünya siyasetindeki konumu ile yüksek düzeyde ilgiye mahzar bir ülke olduğunu bilmeyenimiz yoktur. Ama, bir temel gerçek daha var. İtalya aynı zamanda, halen faaliyette olan yanardağları ve deprem riski olan bir ülke. 7 şiddetinde depremler gördü. Tarım ve sanayi açısından İtalya'nın en vazgeçilmez bölgelerinden olan Toskana da deprem riski taşıyan bir yer. 2016'da yerin 10 km derinliğinde biri 6.1, diğeri 6.5 iki ağır depremi yaşamış. Deprem riskinin 'enerjide katma değer'e dönüşümü ise, Toskana'daki 'jeotermal' gerçeği. Yani, deprem riski, bir diğer açıdan ülke ekonomisi açısından 'jeotermal enerji' ile elektrik üretimi ve konutların ısıtılması anlamına da geliyor. İşte, tam da bu nedenlerle, Toskana Bölgesi, 'jeotermal'i, enerjiden tarım üretimine, sanayiden müzeciliğe pek çok sektör ve alanda bir 'katma değer' mucizesine dönüştürmeyi başarmış.
Toskana'da 16 yerel bölge yönetimi, yöre halkı ve STK'larla bir araya gelip, sürecin içerisine üniversiteler, araştırma merkezleri ve jeotermal şirketleri katarak, Cosvig adıyla bir konsorsiyum oluşturmuş. Bu konsorsiyum, son 40 yıl içerisinde, her türlü anlamsız eleştiri ve dezenformasyona karşı, bir gün tarım arazilerinin zarar görüp görmediğini, diğer gün tarım ürünlerinin olumsuz etkilenip etkilenmediğini, bir başka gün ise havaya fazla karbon salınıp salınmadığını kimi zaman aylarca, yıllarca süren titiz araştırma ve çalışmalarla detaylı bir şekilde incelemiş. Sonuç, doğru hesaplanmış ve iyi tasarlanmış hiç bir jeotermal tesisinin, sistemin bulunduğu bölgeye ve insana en küçük bir zararı dahi olmadığı gerçeği. Tüm bu çalışmalar, Toskana Bölgesi'nin büyük bir bölümünde jeotermal için tarihi bir sahiplenmeyi beraberinde getirmiş.
Öyle ki, Cosvig, bugün jeotermal tesisler için lityum pillerin üretimine yönelik hammadde ve özellikli ara mamul üretme teknolojilerine ağırlık verebilecek bir gündeme yoğunlaşmayı dahi radarına almış durumda. Bir tarafta yüksek teknoloji odaklı çalışmalar, diğer tarafta Toskana'da, Bagno Vigoni bölgesindeki termal havuzlar ve kaplıcalar aracıyla ciddi bir turizm ekosistemi. Bölgede, 16. Yüzyıl'da ortaya çıkan ve içi volkanik kökenli yer altı kaynağından gelen sıcak ve buharlı su ile dolu doğal havuzlarla ciddi bir turizm aktivitesi yürütülüyor. Toskana bölgesinin nüfusu 4 milyon düzeyinde. Bölgenin yıllık elektrik ihtiyacının yüzde 40'ından fazlasını jeotermal sağlıyor. İtalya'nın milli gelirinin yüzde 7'sini oluşturan bölgenin 16 bin Gwh'lık elektrik ihtiyacını karşılayan jeotermal enerji tesisleri 3 bin kişilik istihdam da sağlıyor. Toskana'nın Larderello bölgesinde bulunan jeotermal santraller neredeyse 200 yaşında. İtalya'da yaklaşık 800 MW kurulu güce sahip 34 jeotermal enerji santrali var.
Bu santraller yılda yaklaşık 6 TWh (terawatt) elektrik üretiyor. 2.5 milyon hanenin elektriği söz konusu jeotermal santrallerle karşılanıyor. Ayrıca, 30 hektar sera ve barakanın yanı sıra, jeotermal enerjiyle ısınan jeotermal bölgelerdeki 16 binden fazla konut kullanıcısı ve tesis söz konusu. Aydın, Denizli, Afyonkarahisar başta olmak üzere, olağanüstü yüksek jeotermal potansiyeli olan bölgelerimizde, İtalya'nın Toskana Bölgesi'nde son 40 yıla damgasını vuran Cosvig Konsorsiyumu'nun başarısı, ülkemizdeki tüm yerel yönetimlere örnek teşkil edecek bir öykü. Jeotermalda aynı bölgede yer alan tüm paydaşların birlikte hareket etmesinin, birbirine güvenmesinin, birlikte dezenformasyona karşı mücadele etmelerinin ne kadar katma değerli sonuçlar verebildiğini görüyoruz. Türkiye deprem riskini yaşayan bir ülke. Asrın felaketinin yaralarını sarmayı sürdürüyoruz. Bununla birlikte, 'deprem riski'ne karşı tam dayanıklı bir Türkiye inşa ettikçe, bu riskin 'jeotermal enerji' gibi farklı katma değer yönlerine odaklanma imkânımız da artacak. İtalya'daki bu 'rol model'i ihmal etmeyelim.