Rusya-Ukrayna gerginliği, bölgesel ve küresel ölçekte uluslararası emtia fiyatlarını, tarım ve gıda, metal ve enerji fiyatlarını derinden etkiledi. Rusya'nın ve Ukrayna'nın dünya ekonomisi için önemli tedarikçi ülke konumunda oldukları tarım ve gıda ürünlerinde, makine ve aksamlarında, ham ve işlenmiş maden ile metallerde ve enerji türevlerindeki fiyat artışı, zaten küresel virüs salgınının yaralarını sarmaya çalışan dünya ekonomisi için yeniden 'küresel durgunluk' tehdidi anlamına geliyor. Bu nedenle, küresel virüs salgının sebep olduğu küresel ve bölgesel ölçekteki hammadde ve ürün lojistiği, sevkiyat ve konteyner sorununun üzerine, bir de bölgesel savaş gerginliği eklendi.
Hiç kuşkusuz, bu gelişme küresel enflasyona yönelik baskıyı arttıracak. Neoliberal ortodoks kanadı temsil eden iktisatçılar, ABD'de enflasyonunun artmaya devam edeceğini; bu nedenle, ciddi bir 'resesyon'u göze alarak, ABD Merkez Bankası'nın (FED) faiz arttırması gerektiğini belirtiyorlar. Ancak, gerek keynesyenci iktisatçılar, gerekse de FED yönetimindeki 'bekle-gör' taraftarı olan isimler, Rusya-Ukrayna gerginliğinin sebep olduğu belirsizlik ortadayken, FED'in hızlı faiz arttırmasının ABD ekonomisi için işsizlik ve ağır durgunluk noktasında yeni kalıcı sonuçlara sebep olacağını belirterek, ekonomik ve toplumsal açıdan yeni bir işsizlik artışını ve yoksullaşmayı göze almanın ABD ekonomisi için hiç iyi olmayacağını belirtmekteler.
Dünyanın önde gelen konteyner şirketlerinin Rusya ile çalışmayı bugün için durduklarını açıklamaları da, iki ülkeden tedarik edilen ürünlerin aksamaya devam etmesi anlamına gelecek. Daha da sıkıntı verecek olan konu, gerginlik sona erse de, Ukrayna'nın yok edilen altyapısının ayağa kaldırılması yıllar alacak ve bu nedenle, Ukrayna dünya ihracatında ayçiçeği ve pamuk tohumunun yüzde 18'ini; mısırın yüzde 13'ünü; arpanın yüzde 12'sini ve buğdayın da yüzde 8'ini karşılamayı sürdürmede zorlanacak. Mısır ihracatı Ukrayna'ya, en önemli tedarikçi ülke olarak, yılda 4.77 milyar dolarlık dev bir ihracat geliri kazandırıyordu. Yağlı tohumlardan 3,75 milyar dolar, demir cevheri tedarikinden 3.36 milyar dolar ve buğday ihracatından 3.11 milyar dolar kazanmaktaydı.
Bu nedenle, Türkiye'nin bu yılın yağışlar açısından iyi geçmesinden hareket ile, tarıma elverişli arazilerinde bir seferberlik ilan ederek, Ukrayna ve Rusya'nın tedarikini sağlayamayacakları buğday, arpa, mısır ve yağlı tohumlarda yapacağı hamleler, hem iç piyasada tarım ve gıda fiyatlarının yönetimi adına, hem de dünyanın ithalat taleplerinin belirli bir bölümünü karşılamak adına kimi fırsatları gündeme getirebilir. Unutmamak gerekir ki, gerginliğin sebep olduğu zorunlu göç sorunu, Ukrayna için bir istihdam eksikliği sorununu da tetikleyecek.
Ülkelerin aralarındaki anlaşmazlıklar doğrultusunda, küresel ve bölgesel ölçekte ürettikleri tarım, gıda, maden, metal, enerji ve teknoloji bazlı hammadde, ara mamul ve nihai ürünlerde tedariki ve sevkiyatını yavaşlatmaları riski, küresel enflasyon ve durgunluk adına 2022'yi yine bir 'mücadele yılı' olmaya zorluyor. Türkiye olarak tüm yerli ve milli imkanlarımızı seferber edip, tüm kabiliyetlerimizi ortaya koyacağımız bir yıl bizi bekliyor.