Türkiye'nin en iyi haber sitesi
KEREM ALKİN

2020 ve ötesi (2)

2020'den başlayarak, dünyanın önde gelen ülkeleri arasında giderek tırmanacağına şahit olacağımız bölgesel ve küresel ticaret koridorları, enerji koridorları ve ulaşım koridorları savaşları, adım adım, Türkiye ile Avrupa Birliği arasında yeni bir yakınlaşmanın, işbirliği arayışlarının da tetikleyicisi olacak. Avrupa Birliği (AB), 2008 küresel finans krizinin sebep olduğu sosyo-ekonomik tahribat ve bu tahribatın tetiklediği 'aşırı sağcılaşma' sorununa bağlı olarak, Türkiye ile ilişkilerinde, bilhassa son 8 yılı, büyük bir bocalamayla geçirdi.
Almanya Şansölyesi Merkel'in Türkiye'nin vazgeçilmez 'özgül ağırlığı' ve Avrupa'nın geleceği açısından taşıdığı stratejik öneme bağlı olarak, Türkiye AB ilişkilerini belirli bir zeminde tutma, her iki tarafın da yapıcı adımlar atabilecek ölçüde birbirinden uzaklaşmaması adına ortaya koyduğu çabalar, bilhassa Fransa'nın iki sorunlu cumhurbaşkanı Sarkozy ve Macron dönemlerinde yeterince desteklenmedi, desteklenmiyor. Hoş, Merkel'in bu süreçteki çabalarının Alman siyasetinde de zaman zaman destek bulmakta zorlandığını gözlemliyoruz.
AB'nin kanaat önderleri içerisinde, Türkiye ile ekonomi, ticaret ve güvenlik gibi kritik önemdeki başlıklarda detaylandırılmış işbirliklerinin Avrupa'nın bugün ve geleceği açısından taşıdığı anlama yönelik ciddi bir farkındalık söz konusu. Yaşlanan nüfusu, Asya ve ABD ile yaşadığı rekabet sorunlarının yanı sıra, Rusya gibi 'simetrik' ve terör gibi 'asimetrik' tehditlere yönelik güvenlik açıkları, 'geleceğin' Avrupa'sı için Türkiye'nin vazgeçilmezliğini perçinlemekte. Bu nedenle, AB içerisindeki 'çıban' başı, salt 'sorun' ve 'şikayet' üreticisi ülkelerin 'şımarıkları'na boyun eğerek veya taktiksel bir hatayla 'prim vererek', AB'nin Türkiye ile tam üyelik müzakere başlıklarını dondurması, sonradan çok pişman olacakları kayıplara yönelik riski de arttırıyor.
AB'ye özgü pek çok sorunla boğuşan Almanya'da ise, 1 Mart 2020'de yürürlüğe girecek Nitelikli İşçi Göç Yasası AB üyesi olmayan ülkelerden kalifiye işçilerin önünü açacak. Almanya'da hâlihazırda diğer AB ülkelerinden yaklaşık 2,5 milyon insan çalışsa da, Başbakan Merkel, bunun tek başına yeterli olmadığını, nitelikli işçi için AB dışındaki ülkelere de çağrıda bulunmaları gerektiğini belirtiyor. Merkel, bundan 15 yıl önce sorunlarının 5 milyon işsiz insan iken, bugün 'nereden nitelikli işçi bulabilirim'e dönüştüğünü de hatırlatmakta. Geleceğin Avrupa'sının güvenliğinin, küresel üretim ve ticaretteki iddiasının 'anahtar' ülkesi Türkiye. 2020 ve ötesinde Türkiye-AB yakınlaşmasında yeni bir döneme birlikte şahit olacağız.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA