2019'un 2. çeyreğine ait GSYH büyüme tahminleri yüzde -1,8 ile -2 arası yoğunlaşmıştı. Hiç şüphesiz, ekonomistlerin arasında yüzde 1 daralma bekleyen de vardı; yüzde 2,5 daralma da. Türkiye İstatistik Kurumu, 2. çeyrek GSYH reel büyüme performansını yüzde -1,5 olarak açıkladı. İstanbul Sanayi Odası Satın Alma Yöneticileri (PMI) Endeksi de, hazirandaki 46,5 ve temmuz ayındaki 46,7 puan düzeylerinden, ağustos ayında 48 puana yükselişe işaret edince; üretim çarklarına yönelik tablonun verdiği olumlu sinyaller piyasa verilerine de, beklentilere de olumlu yönde yansıdı.
Bu tabloyla hiç kuşkusuz, TCMB'nin aylık olarak 100 civarında ekonomiste sorarak oluşturduğu Beklenti Anketi'nde, 2019 yıl sonu büyüme öngörüleri yukarı doğru revize olacaktır. Makro ekonomik veriler üzerine analiz yapan kurumlar, şimdiden 2019 yılını Türkiye Ekonomisi'nin yüzde 0,8 civarında bir pozitif büyüme ile kapatabileceği yönündeki görüşlerini paylaşmaya başladılar. Bilhassa, yıllık enflasyonda aşağı doğru trendin devam edeceği yönündeki beklenti, TCMB Para Politikası Kurulu'nun 12 Eylül'deki toplantısından 3 puanlık bir indirim kararının daha çıkabileceği beklentisini güçlendirmekte.
Böyle bir gelişme, hiç şüphesiz, reel sektör açısından yatırım maliyetlerinin daha da iyileşmesi adına önemli bir adım olacaktır. Bunun yanı sıra, ihracat hacminin hem mal, hem de hizmetlerde rekor kırmayı sürdürmesi, mal ihracatının yıl sonu için 182 milyar doların üzerine, hizmet ihracatının ise 52 milyar doların üzerine yürüdüğü bir konjonktürde, reel sektörü bu fırsatlardan yararlanma adına kapasite artırımına da yönlendirecektir. Bu nedenle, yılın son çeyreğinde makine ve teçhizat yatırımlarında canlanma şaşırtıcı olmamalı. Beklentim, 2019'u yüzde 1,5 civarında bir büyümeyle bitireceğimiz yönünde.
Bu arada, yılın ilk çeyreğinde GSYH büyümesindeki yüzde 2,6'lık daralmanın yüzde 2,4 olarak olumlu yönde revize olduğunu da hatırlatalım. Bunun yanı sıra, 2019'un ilk çeyreğinde, bir önceki çeyreğe göre yüzde 1,3 pozitif performans göstermiş olan GSYH büyümesi yüzde 1,6 olarak yukarı yönde revize olurken, 2. çeyrekte de bir önceki çeyreğe yüzde 1,2 pozitif büyüme, ekonomideki toparlamanın ciddi manada güç kazandığına işaret ediyor. Siyasi beklentilerini ekonominin çöküşüne odaklamış ekonomistlerin son 4 aydır giderek daha da 'kontrol dışı' bir kötümserlik girdabına kapıldıkları bir süreçte, makro veriler 'döviz'de yakalanmış olan tasarruf sahiplerini de zora sokmuş durumda. TCMB'nin 12 Eylül toplantısı sonrasında, TL'ye geçmek için geç kalmayın.
