Dünyanın önde gelen iç ve dış ticaret sigortalama şirketlerinden Coface'ın her yıl Paris'te gerçekleştirdiği 'Ülkeler Risk Görünüm' Zirvesi, bu yıl iki temel konu başlığı olarak, 'enerji' ve 'Avrupa'nın geleceği'ne odaklanmıştı.
Enerji başlığında, öne çıkan ilk konu, küresel ve bölgesel politik gelişmelerin İran, Irak, Libya ve Venezüella gibi petrol üreticisi ülkeler üzerinde oluşturduğu baskı ve bu baskıdan etkilenen petrol üretimi. İkinci önemli konu ise, Çin, Hindistan ve ABD gibi ciddi enerji tüketicisi ülkelere yönelik ekonomik büyümede yavaşlama, hatta resesyon riskinin küresel enerji talebine olan etkileri. Bu nedenle, küresel enerji ticaretinin bugün ve geleceği, küresel, bölgesel ve ulusal düzeyde enerji üreten firmaların enerji fiyatlarını ve şirket karlılığı yönetebilme becerileri dikkatle takip edilecek.
Suudi Arabistan'ın ABD'den üretimi kısmaması yönünde gördüğü baskı, Rusya'nın ise, ABD ve AB yaptırımlarına rağmen, dünya enerji piyasasındaki güçlü rolü ve AB'nin enerji arz güvenliği açısından taşıdığı rol de gündemdeki yerini korumakta. Hidrokarbon ve nükleerde ülkeler arası kapışmanın tırmanacağı beklentisi öne çıkıyor. Ayrıca, dikarbonizasyon, yani hidrojen ve güneş enerjisindeki gelişmeler de radarda. Coface'ın küresel zirvesinde bir diğer önemli başlık ise, 'Avrupa'nın geleceği'ydi. Tahmin edebileceğiniz gibi, zirveye katılan uzmanlar, bu başlığı iki önemli konu başlığı etrafında değerlendirdiler.
Birinci konu başlığı, elbette, Brexit. İkinci konu başlığı ise, 'Avrupa'da yükselen popülizm'. Emtia üreticisi ülkelerin küresel emtia fiyatlarındaki aşağı yöndeki baskıdan etkilenme riski de küresel radarda gözükmekte.
Avrupa cephesinde, pek çok AB üyesi ülkesinin vatandaşları, ülkelerindeki ekonomik aktivite ve işsizlik sorununu gerçek tablodan daha kötü algılamakta. Ortak para birimi euronun güçlü olması önemli bir beklenti. 28 AB ülkesinde AB Projesi'nden öne önemli, en hassas konu başlığı eşit işe eşit maaş olarak öne çıkıyor.
Coface, 2019 için, Türkiye ile Euro Bölgesi'nin büyümesini yüzde 1.2 olarak öngörmekte. Türkiye'nin sorunlarıyla baş ederek, tekrar düzlüğe çıkacağı beklentisi hayli güçlü. Önde gelen uluslararası kurumların Türkiye ile ilgili hafızası, güçlü toparlanma becerisine işaret ediyor. Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak'ın ekonomi yönetiminde oluşturduğu sinerji ve 'dengeleme-disiplin' dönemine yönelik strateji ve politikaların büyük bir kararlılıkla yürütülüyor olması, uluslararası kurumların kurumsal hafızalarındaki 'Türkiye başarır' algısını bir kez daha perçinleyecek.