Türkiye'nin en iyi haber sitesi
KEREM ALKİN

Sömürgeciliğin ekonomik felsefesi çöktü

1453'te Osmanlı İstanbul'u fethedip, Orta Çağ kapandığında, Avrupa'da sebep olduğumuz panik büyüktü. Avrupa'nın sosyo-ekonomik ve sosyo-politik yapıya dönük önemli değişimler geçirmesi gerekti. Sosyo-politik kanatta, feodalite, yani derebeylerinin hâkimiyeti yıkıldı ve merkezi krallık, yani mutlak monarşi, mutlakiyet rejimi geldi. Devletçi bir siyasi model, devletçi bir ekonomik modeli de gerektirirdi. Merkantilizm doğdu. Ticareti ön planda tutan, devletin kontrolündeki bir ekonomik model, felsefe. Merkantilizm, Avrupa devletlerine 'lider olmak istiyorsan, üretim maliyetlerini düşüreceksin, en iyi fiyattan dünya piyasalarına çıkacaksın ve menfaatlerini korumak adına, güçlü bir ordu ve donanma bulunduracaksın' diyordu. Avrupa devletleri, sömürgeciliği, emperyalizmi hammadde maliyetlerini düşürmek, köleliği ise işçilik maliyetlerini düşürmek için kurumsallaştırdılar. Bu model, sonrasında Amerika kıtasına da sıçradı.
Merkantilist felsefenin 'ekonomik güç-siyasi güç-askeri güç' modeli bugün hâlâ yaşamaktadır. Bununla birlikte, bu üçlü yapı, 'bilgi gücü' sayesinde, 2000'li yıllarda batılı ülkelerin kontrolünden de artık çıkmıştır. İnternet ve dijital çağ, 1950'lerde siyasi sömürgecilik bitse de, batılı ülkelerin gelişmekte olan ekonomiler üzerinde 2000'li yıllara kadar sürdürdükleri 'ekonomik sömürgeciliği' bitirmiştir. Kudüs oylamasında, ABD'nin 'dolar tehdidi' bu nedenle sonuç vermemiştir. Çünkü bugün gelişmekte olan ekonomiler 'inovasyon ve teknoloji' ile, gelişmiş ülkelere kafa tutmaktadır. 2007'de 100 bin dolara mal olan dronlar 700 dolara, 40 bin dolara mal olan üç boyutlu yazıcılar 700 dolara, endüstri robotları 550 bin dolardan 20 bin dolara, 1 kwh güneş enerjisi üretmenin maliyeti 30 dolardan 0.16 dolara, 3 boyutlu sensörler 30 bin dolardan 80 dolara ve akıllı cihaz komponent maliyeti 450 dolardan 10 dolara düştü.
Asya ekonomilerinin bayraktarlık ettiği, gelişmekte olan ekonomilerin 'dijital çağ'daki inovasyon ve teknoloji başarısı, sömürgecilik ekonomisinin felsefesini çökertti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ifade ettiği gibi, 'bir damla petrolü, bir damla kandan kıymetli gören sefil anlayış, Afrika'nın, İslam ülkelerinin kaynaklarını sömürmek için bizleri birbirimize kırdırmak isteyen' sömürgecilik anlayışı, bugün can çekişmektedir. Türkiye'nin önderlik edeceği bir 'dijital çağ' ve 'eğitim seferberliği', İslam coğrafyasını 'akıl çağı'nda küresel ekonomi-politiğin önemli bir partneri yapabilir. Afrika'nın geleceği için, Afro-Asya hinterlandının sıklet merkezinde yer alan Türkiye olarak, tarihi rolümüzü perçinleyecek 'dijital dönüşüm'ü hızlandıralım.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA