Beşiktaş-Vestel Manisa maçındaki tempolu futbol gözlerimizin pasını sildi. Bu yüksek tempoda hakem Selçuk Dereli'nin oyunu az kesmesinin rolü büyüktü.
Bobo-Nobre'nin arkasında diğer iki Latin Delgado ve Ricardinho'nun serbest oynaması siyah-beyazlılara ofansif zenginlik getirmişti. Ricardinho önderliğinde özgürce sergilenen yaratıcılık özellikle ilk yarıda bol pozisyon getirdi. Öyle ki; ilk devrede oynadığı 15 lig maçında bir gol atabilen Nobre, ikisi ilk 45 dakikada olmak üzere Vestel Manisa filelerini üç kez havalandırdı.
Bu tabloda Vestel Manisa'nın yanlış transfer politikasının da rolü vardı. Sol bek oynatabildiği Caner'i CSKA Moskova'ya satan Ege temsilcisi, Hakan Balta da cezalı olduğu için bu bölgede büyük sıkıntı yaşadı. Zelenka ve Johana'nın yerlerine alınan iki yeni yabancı Kalabane ve
Reinaldo'nun da katkıları çok azdı. Reinaldo güzel bir gol attı ama Türkiye'de futbol Brezilya'ya göre daha sert oynandığı için sürekli top kaybetti.
VESTEL'İN SOLU ELEK GİBİYDİ
Reinaldo'nun solda bomboş durumdaki iki arkadaşına pas yerine etkisiz şutla Runje'ye teslim ettiği topun saniyeler içinde Beşiktaş'ın ilk golü olması maçın kader anıydı. Teknik direktör Ersun Yanal, ikinci yarı başında Borbiconi'yi oyuna alıp Rafael'i forvetin ortasına çekince Vestel oyunu dengeledi. Tigana, Vestel'in soldaki zaafını fark edip Burak'ı oyuna alınca ibre tekrar ev sahibine döndü. Fransız teknik adamın, ilk yarıdaki Fahri/Mehmet Sedef değişikliği de kritik bir hamleydi. Bu değişiklik sonrası Serdar biraz daha sağa kaydı ve Delgado daha rahat oynadı.
Dünkü maçın özeti; zirvedeki üçlü içinde ikinci yarıya futbol olarak en iyi başlayan Beşiktaş oldu. Ama karşısında hep Vestel Manisa'nınki gibi bir savunma bulabilir mi? Ve, Şubat ayındaki Gaziantep, Konya ve Trabzon deplasmanlarında karşılaşacakları hava şartlarında Latinler aynı oyunu tekrarlayabilir mi?