Birçok Galatasaraylı için Konya karşılaşması UEFA Kupası'ndaki Villarreal maçının provası niteliğindeydi. Ama teknik direktör Fatih Terim Avrupa'da Bratu'yu ilk 11'e alarak aynı düşüncede olmadığını gösterdi. Maçı izleyen Galatasaraylılar da herhalde "Umarız Fatih Hoca, savunmada da Villarreal maçı için başka düşüncelere sahiptir" dediler. Çünkü Terim'in sahaya sürüp ilk devre sonunda "Artık yeter" dediği üçlü savunma tel tel döküldü.
Stoper özellikleri bulunmayan Prates verilen görevde aksıyor, göbekte Suat fazla sırıtmasa da, orta saha kanatlara yardıma gelmediği için özellikle Galatasaray'ın sol kanadında Konyalılar cirit atıyordu. Fizikli bir stoper olan Ömer sık sık bu bölgeye çıkmaya mecbur kalınca zorlanıyor ve ceza alanındaki hava topu hakimiyetini gösteremiyordu. Konya'nın sadece ilk yarıda hepsi kaleyi tutan 6 şutu, bir de direkten dönen ortası vardı. 6 şutun da biri direkten döndü, dördünü Mondragon kurtardı, birini de Prates çizgiden çıkardı. Villarreal forvetlerinin Zafer Biryol ve Cenk kadar talihsiz (ve beceriksiz) olacaklarının garantisi olmadığına göre Fatih Terim'in Orhan Ak'ın bir an önce iyileşmesi için dua etmesi veya Ergün'ü ikinci yarıdaki gibi savunmada oynatması gerekecek diye düşünüyoruz.
***
İlk yarının tam ortasında Sabri'nin kestiği topu ofsayttaki Bratu'nun devreye girip sektirmesi, en azından topun sekmesine yol açması Necati'nin G.Saray'daki ilk golünü atmasını sağladı. Ama bu gol dışında ilk yarıda topa daha fazla sahip olan Galatasaray'ın müthiş verimsiz oynadığı söylenebilir. Bunun en önemli etkeni de gerideki gediklerden çok, Necati-Bratu-Hakan Şükür üçlüsünün varlığının orta alanı sayısal ve fiziki olarak güçsüz bırakması idi.
Devrede Bratu'nun çıkıp Volkan'ın girmesi saha içi dengelerin oturmasını sağladı. Ergün biraz daha geriye geldi. Defans dörtlenince Prates asıl yeri olan çizgiye doğru kaydı. Orta alanın göbeğinde de Petre- Volkan ikilisi zaman zaman iyi işler yaptı. Sadece bu tablo bile çok forvet ile oynamanın daha iyi hücum edip daha çok gol atılmasını sağlamaya yetmediğinin kanıtıydı. İkinci yarı saman alevi gibi de olsa daha iyi organizasyonlar sergiledi Galatasaray. Golü belki frikikten ve kaleci Özden'in hatasıyla Prates'in şansının birleşmesi sonucunda buldu ama rakibe de uzun süre hiç pozisyon vermedi.
Son dakikalarda yediği golde bile bu akındaki ilk iki şutu çıkaran Mondragon'u maçın yıldızı olarak ilan etmek gerek.
Son dönemde Florya'dan gelen haberlerde Terim'in kondisyon çalışmalarının üzerinde durduğu belirtiliyordu. Futbolcuların bu ağır sahada 90 dakika ayakta kalmaları bu çalışmaların eseri olmalı.