SABAH Spor Ödülleri'nde Yılın Sporcusu seçilen Süreyya Ayhan, ABD'nin Albuquerque şehrinde Olimpiyat için çalışmalarını sürdürüyor. Süreyya ve antrenörü Yücel Kop'un 14 Şubat'taki nikah törenlerinin nasıl gerçekleştiğini soruyoruz kendilerine.
"Türkiye'de inanın evlenmeye zaman bulamadık. Geçen sezon sonunda yarışların ardından Gaziantep'e gittik. Sayın Başbakan'ın verdiği evin töreni için Ankara'ya geçtik. Evin dekorasyonu falan derken ABD Kampı geldi çattı. Sonuçta zaman yokluğu yüzünden evliliği erteledik. Bir de şaşaadan kaçtık. Birçok insan gelecekti. Hediyeler, şunlar, bunlar.
Çiçek bulunamıyordu
ABD'de nikâh törenimizi dostlarla yaptık. Aslında daha önce olacaktı. Sonra 14 Şubat olsun istedik. Ama inanın çok zor evlendik. Burada hakim kıyıyor nikahı. Hakim bulamadık. Burada üniversitede fizik profesörü olan Ahmet Elçi'nin eşinin bir arkadaşının kocası yakın bir yerde hakimmiş. O geldi, kıydı nikahı. ABD'de 14 Şubat'ta 3 şey çok zor bulunuyor. Hakim, çiçekçi, kuaför. Süreyya'nın elindeki çiçeği sera müdürünü araya sokup rica minnet yaptırttık." Yeni evlilere herkesin merak ettiği soruyu soruyoruz bu arada, "Peki Atina'da 1500 metre Olimpiyat Şampiyonu'nun adı ne şekilde yazılacak?" Ortak bir yanıt geliyor mutlu çiftten, "Süreyya Ayhan Kop."
Yurdadön'e övgü
Yücel Kop, atletizmin Türkiye'deki geleceğinin çok parlak olduğuna inanıyor, "Bu, kesinlikle kalıcı bir rüzgar. 10 atletle Olimpiyat barajını geçtik. Bu 15 olacak. İşte gelişmenin göstergesi. Bunda federasyonun başında Mehmet Yurdadön gibi önemli bir kişiliğin bulunmasının rolü büyük. Fikir ve proje üretiyor. Hep atletin ve hocanın yanında. Önümüzdeki yıllarda şampiyonlar çıkar, çıkmaz. Ama şundan eminim. Çok atletimiz yarı finaller, finaller koşar. Ama şu da bir gerçek. Her şeyi devletten beklemeyelim. Özel sektör de girmeli işe. Vestel'le fikir ayrılığı yaşadık. Ama onlarla ayrıldığımızı bilmeyen çok kişi var. Logoda o kadar ufak bir değişiklik yapıldı ki eşimiz dostumuz bile hala Vestel'in sponsorumuz olduğunu zannediyor." Süreyya'nın Dünya Şampiyonası finalinde elde ettiği gümüş madalyanın ardından basın toplantısında yaptığı açıklama çok konuşulmuştu. Bu açıklamanın Türkiye gibi bir ülkede cesurca olduğunu hatırlatıyoruz. Süreyya'nın yanıtı ilginç, "Olayı bence basın çok öne çıkardı. Bu konunun fazla yazılıp çizildiğini düşünüyorum."
Türk genci geride kalmaz
Bu arada söz yabancı sporculara geliyor. Yücel Hoca'nın bu konudaki görüşleri hayli keskin, "Taşıma suyla değirmen dönmez. Kendi çocuklarımızı bulup yetiştirmeliyiz. Buraya gelenler ekonomik durumlarını düzeltip giderler. Hiçbiri kalmaz. İstedikleri kadar Türk vatandaşı olsunlar, hepsi gidicidir. Destek verilsin, maddi imkanlar sağlansın, gençlerimiz mutlaka başarılı olur. Sadece sporcu değil, antrenör de önemli. Antrenör, sporcusunu mu düşünsün, ailesini mi geleceğini mi? Destek verilsin, Türk genci kimseden geri kalmaz. "
En tehlikeli rakip Szabo
Yücel Kop, Süreyya'nın 2004 hedeflerini anlatıyor heyecanla, "En önemlisi tabii ki Olimpiyatlar. Bir hedefimiz de 2003'teki derecenin daha iyisini yapmak. Bu 3:53'ün altı olur mu göreceğiz. Bu derece için acelemiz yok. Olimpiyatlar sonrası inşallah. Ama biz rekora da gözümüzü diktik. Ama bu yıl, ama sonra olacak, bir gün o da olacak. Olimpiyat için önemli olan şampiyonluk. Derece umurumuzda değil. Altın madalya olsun da derece isterse 4:01 olsun. Hedefimiz tamamen final olacak. Seçme ve yarı finali de ekonomik koşacağız. Taktiğimiz değişebilir. Yarıştan yarışa değişiyor da zaten. Ama Süreyya'nın stili de aynı. Rakiplere gelince. İki Afrikalı var. 3:59 koştular. Tomashova iyi. Ama bence en tehlikelisi hala Gabriela Szabo. Her zaman 1500 metre koşabilir.
Haftada 90-110 kilometre
Dünya Şampiyonası'nın 1 hafta öncesinde 3:55 koştu Süreyya. Yarı finalde regl oldu ve finalde geçildi. 5 gün sonra da dünyanın en iyi derecesini koştu. O kadar formdaydı ki, regl olmasa geçilmesi mümkün değildi." Yücel Kop'a son olarak eşi ve öğrencisi Süreyya Ayhan'ın çalışmalarının yoğunluğunu soruyoruz "Süreyya'nın yaptığı idmanlar gerçekten de çok sert. Yarışı önde alıp götürmesi için her idmanı yarış gibi oluyor. Bu sert idmanlar da kan değerlerini düşürüyor. Buradaki hazırlık döneminde her gün 3 idman yapıyoruz. 4 günde bir tatilimiz var. Şimdi bu sayıyı ikiye düşüyoruz. Süreyya, haftada 90- 110 kilometre koşuyor. Türkiye'ye döndükten sonra bu mesafe azalacak, tempo artacak. Hedef yarış olan Ağustos'takiAtina Olimpiyatları yaklaştıkça bu dozu arttırıp mesafeyi düşüreceğiz."