Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HASAN BÜLENT KAHRAMAN

Od yeni dünya düzeni kuracak... mı?

Böylece dünya savaşına adım adım yaklaşıyoruz desem o bile yanlış. Belki de dünya savaşı çıktı, biz yeterince fark etmiyoruz. Önemli olan Türkiye'nin o savaşın neresinde olacağı? Bunca karmaşıklaşmış bir OD denklemi içinde ve pozisyonlar savaşı yapılırken, Türkiye veya bir başka ülke, hiç istemediği bir kombinezonun içinde yer alabilir. Yani durum vahim!
Neden bu hale gelindi sorusuna önce kısa ve dar bir cevap vereyim, sonra da daha geniş ve büyük bir neden göstereyim.

***

Küçük neden, ABD'nin şaşkınlığıdır. Irak'a müdahale ettiği ve OD dengelerini sarstığı günden başlayarak ABD, kendi için dahi, ufuk açıcı, hiza istikamet tayin eden bir politika üretemedi. Bush ve neo-con döneminin karanlığı sona ererken ortaya çıkan Obama ne yazık ki, 'ABD istisnacılığına son vermek' dışında siyaset oluşturamadı.
Sanılandan daha da önemli bir durumdur bu. Düşünün bir yandan OD 'boşaltılmış', altüst olmuş, öte yandan, kendisinden çok şey beklenen ABD bir şey yapamıyor. Bu 'sürecin' Libya'nın, Yemen'in çöktüğü, Arap Baharı'nın rejimleri devirdiği günlere kadar geri götürünüz. Doğan boşluğu sadece örgütlü bir kuvvet doldurabilirdi. O da ideolojik bir pozisyon alan İslamcılık oldu.
***

Şimdi geleyim büyük nedene. Bahsettiğim boşluğun ortaya çıkması, Soğuk Savaş Sonrası dönemde adı konmamış bir dünya düzeni içinde cereyan ediyor. Tek kutuplu dünya dediğimiz hal de ortadan kalktı. Daha doğrusu dünyanın tek bir kutupla idare edilemeyeceği ortaya çıktı.
O kadar böyle ki, düşünün, BM, NATO gibi kurumlar yaşadığımız bütün olaylar karşısında çaresiz kaldı. Karar üretmediği gibi aldığı kararlarla meseleleri daha da içinden çıkılmaz hale getirdi. Hepsinden önemlisi, AB, yeni düzensizlik karşısında çöktü.
Bütün bu olumsuzluğa, kendine göre politikalarıyla direnen bir tek ülke ve yönetim var: Rusya. Belki dünyanın en yanlış politikalarını uyguluyor. Ama Rusya, bugün AB'yi parçalamak için çalışıyor. NATO'yu olduğu yere çivilemeyi, Ukrayna'yı ilhakıyla başardı. OD'ya yerleşti. İran'la ittifakını kurdu. Akdeniz'e şimdilik kesinkes uzanmış görünüyor.
***

O zaman savaş... Savaş, çünkü bu şartlar altında diplomasi yapacak düzen kalmadı. Diplomasi konuşmadır, bir masanın etrafında buluşmadır, belli bir düzenin müzakeresidir diplomasi. Bugün masa yok ortada. Konuşmayı mümkün kılacak bir düzen söz konusu değil. Teorik olarak da savaş, diplomasinin bittiği yerde başlar. Ama diplomasi sıfır noktasındaki bir ilişki değildir. Verili düzenin sınır işaretleriyle hazırlanır.
Demektir ki, savaş büyüyecek. Taraflar birbirine tahammül edemeyecek bir sınıra gelene kadar bu gerginlik artacak.
Aslında bu durum belki de, yeniden iki kutuplu dünyaya doğru geri gidiştir. Nasıl olmasın, Rusya 1973'te geri çekildiği OD'ya alayişle, topla tüfekle, babasının eviymiş gibi geri döndü.
Gerçekten de buradan yeni bir dünya düzeni çıkabilir. Yeniden bir hegemonik paylaşım dünyası olabilir bu dünya. Ama daha zaman var.
Diplomasi savaşı engelleyemedi. Şimdi savaş diplomasi üretecek mi, onu göreceğiz...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA