Kadir Has Üniversitesi'nde her yıl yaptırdığımız Türkiye Sosyal- Siyasal Eğilimler Araştırması'nı bu yıl da yeniledik. Daha ziyade sosyal eğilimlere ağırlık verdik. Çok ilginç sonuçlar çıktı.
***
En önemli sorun
Kürt meselesi. Araştırma Kürtlerin HDP çizgisinde ayrıştığını gösteriyor. Yani, bütün Kürtler HDP'yi kayıtsız koşulsuz destekliyor denemez kesinlikle.
Sokağa çıkma yasağı ilan edilerek yapılan operasyonları destekleyenlerin oranı genel olarak % 54. HDP'nin % 30'u destekliyor, % 61'i karşı. Ama GD Anadolu bölgesinin % 44'ü destekliyor, % 56'sı karşı. Kürt sorununa dönük hükümet politikalarını halkın % 30'u başarılı, % 40'ı başarısız buluyor.
Kürtlerle Türkleri bağlayan unsur % 47 ile
Müslümanlık çıkıyor. Halkın % 53'ü
çözüm süreci yeniden başlasın istiyor.
Daha şaşırtıcısı ise Kürtlerin ve Türklerin
üniter devlet yaklaşımı. Akparti tabanının % 60'ı üniter devlet isterken bu oran HDP tabanında % 78. Benzer bir sonuç
bağımsız Kürt devleti konusunda sergilenmiş. Bu yönetim biçimini istiyor Kürtler diye düşünenlerin oranı % 32. Bu oran 2012'de % 70, 2013'te %60, geçen yıl % 50. Bizzat Kürtler arasında bu sistemi isteyenlerin oranı bugün % 23 ve bu oran 2012'de % 45. Anlaşılan bu algı veya anlayış veya kabul şiddetli bir gerileme içinde. Türkler de 2012'de % 75 oranında Kürtlerin öyle düşündüğüne inanırken bugün o kitlenin % 35'i bu 'varsayım' içinde. Özyönetimi
ise Kürtlerin % 64'ü desteklerken Türklerin de % 58'i evet diyor.
***
Sosyal eğilimlere geçeyim.
Türkiye demokratik bir ülkedir diyenlerin oranı 2011'de % 50, bugün % 44 ama geçen yıla oranla % 10 artmış.
Düşünce özgürlüğü vardır diyenler, geçen yıl % 28, bugün % 41.
Basın özgürdür diyenler de geçen yılın % 25'ini geçmiş: % 40. Ama
medyanın işlevini yerine getirdiğine
inanmayanların oranı % 65.
Halkın % 65'i
siyasal kutuplaşma var diyor.
Toplumdaki ayrışma Laik-Müslüman ekseninde: % 40. Bu oran mesela CHP- AKP arasında aynı.
Müslüman- laik çatışması olduğunu düşünenler sosyalistler (% 74) ve sosyal demokratlar (%67). Muhafazakârların sadece % 40'ı böyle düşünüyor.
Ötekileştirme olduğuna toplumun % 55'i inanıyor.
Mahalle baskısı var diyenlerin oranı %60. En çok Kürtlerin üstünde bu baskı olduğu varsayılıyor. Daha önce de karşılaştığımız ana sorun: kimse başkasıyla
bir arada olmak istemiyor. Demektir ki,
henüz toplum değiliz. Hâlâ
cemaatler halinde yaşıyoruz.
Dindar bir toplum muyuz? Sadece %55 öyle diyor. Fakat çok ilginç. Herkes karşı kampı toplumda ağırlıklı görüyor. Yani şu: muhafazakârlar toplumun % 65'i
laiktir diyor. Sosyalistlerin de % 80'i Türkiye
dindardır diyor. Aynı şekilde, genel olarak toplumun %50'si
Batılıyız, % 50'si
Doğuluyuz derken bu oran ideoloji temelinde değişiyor: muhafazakârların % 60'ı Batılıyız diyor. Sosyalistlerin de % 75'i Doğuluyuz görüşünde.
Muhafazakârların % 80'i toplum
demokratiktir derken sosyalistlerin % 90'ı
otoriterdir diyor. Bu oran Kemalistlerde % 60. Ama toplumun % 60'ı Türkiye
moderndir diyor. Toplumun ezici çoğunluğu
değişiyoruz diyor (% 65),
değişimin yönü olumludur diye düşünenlerin oranı da % 60.
Sonuç mu? Son seçimi Akparti kazanmıştı...