Bir Rus uçağının düşürülmesi olumlu manasında da olumsuz yanlarıyla da büyük olaydır. Gelin bu durumu soyutluktan kurtarıp daha somut bir zeminde tartışalım.
Uçağın önceden planlandığı şekilde, Amerika'yla istişare edilerek düşürüldüğü yolundaki tüm komplo teorilerini elimin tersiyle bir yana itiyorum. Bununla birlikte mevcut şartların ek açıklamayı, saydamlığı gereksinen boyutları olduğu muhakkak. Örneğin daha önce birçok kez sınır ihlalinde bulunmuş ve uyarılmış Rus uçakları bir daha sınırı geçerse düşürülebilir diye bir karar var mıydı ortada? Uçağı düşürmek kararı siyasi midir yoksa askeri midir? (Kararı bizzat Başbakan Davutoğlu'nun verdiğini yazan gazete haberleri okuduk, henüz bir yalanlama almadık.) Uzun sözün kısası uçak uzun bir süre içinde alınmış kararın sonunda mı düşürüldü ansızın patlak veren bir olay olarak mı cereyan etti?
Bu sorunun cevabı bundan sonrasını tayin bakımından hayati görünüyor. Eğer retrospektif bir yanı varsa kararın bu Rusya'yla hatta dünyayla ilişkilerimizin başka bir düzleme taşınacağına dair bir kararımız da var demektir. Bu ciddi bir sonuçtur.
***
Ama öyle görünüyor ki,
kararın ve sonucun bizim açımızdan bir
haklı yanı vardır. Öyle olmasaydı önce
NATO, sonra
Obama, dün
Hollande ve
Merkel Türkiye'yi
haklı sayan açıklamalarını yapamazdı. Bunu böylesine ağır bir gelişmeden sonra
Türkiye'nin başarısı olarak kaydetmek gerek. Nitekim Rusya'nın geriye çekilmesi, '
savaş açacak değiliz' demesi bir başka işarettir.
Şimdilik
atlatılmış ağır bir kaza diyelim. Ama bu kaza mevcut haliyle dahi bazı sonuçlara işaret ediyor.
***
Birincisi şu: Türkiye, keşke olmasaydı dediğimiz bu hamlesinden sonra Rusya'yla artık yalnız, baş başa, teke tek kaldı. Bundan sonrası çok akıllı, dikkatli, hassas bir politika, bir '
denge politikası' olarak sürdürebilir. Unutmayalım ki,
1917 sonrasında Türkiye ve Rusya çok karşı karşıya geldiler ama tek bir kurşun atılmadı taraflar arasında. Bildiğim kadarıyla da
NATO döneminde herhangi bir NATO ülkesiyle Rusya arasında
benzeri bir olay cereyan etmedi. Dolayısıyla bu vahametin bilincinde olarak bundan sonrası
tamir ve inşa edilecektir. Aksi takdirde Ruslar bir '
bedel ödetmek' mantığını sonuna kadar sürdürecektir.
İkincisi, Rusya'nın müdahalesiyle birlikte Suriye savaşı
bölgesel bir savaş olmaktan çıkmıştı. Bir
global savaşa dönüşmüştü.
Rusya ve Amerika aynı topraklardaydı.
Fransa savaşa dahil olmuştu. şimdi Rusya-Türkiye ilişkisinden sonra durum daha da
ağırlaşmıştır. Bugün galiba tüm dünya, sonuçları hayli tedirgin edici bir
gerilimin eşiğindedir.
Üçüncüsü,
Esad bu son olaydan sonra geriye çekilmiş görünüyor. Bu saatten sonra, hele önde gelen ülkelerin ve örgütlerin
Türkiye'yi haklı görmesi üzerine Rusya'nın Esad'a dönük kararlara katılacağını düşünmek zor. Üstüne üstlük zaten zıtlaştığı
Türkiye'yi büsbütün zor durumda bırakacak bir tutumun içinde olacaktır Rusya. Esad daha uzun bir süre yerinde kalacak, belki dedesinden beri devam eden
% 10'luk Nusayri devletine Rusya kuvvetli destek sağlayacaktır.
***
İtiraf edelim ki, bu üç şık da
Suriye'deki vaziyetin devamı anlamına gelir. Türkiye'nin bu gelişmeden ne kadar
zarar göreceği bellidir. Göç krizleri, DAEŞ tehlikesi, bölgede yeni kazanımlar peşindeki Kürt faktörleri Türkiye'yi sıkacaktır.
Bütün bunlardan çıkmanın ise bir tek yolu var:
soğukkanlılık, esneklik, gerçekçilik!