İlginç bir seçime gidiyoruz. HDP barajı geçerse son otuz yılın en ilginç parlamentolarından biri oluşacak. Seçim sonuçları 1923 Türkiye Cumhuriyeti'nin oluşturmaya çalıştığı ve 1990'larda çözülüp 2000'lerde yavaşça ortadan kalkmaya başlayan bir 'modeli' bu parlamentoda büsbütün dönüşecek. (Bazıları 'paradigma' diyor. 'Pedantik', yani entelektüel ayrıntı merakıyla bakarsanız elbette literatürde özel anlamlar da verilmiştir bu sözcüğe, mesela herkesin adını bilip kitabını okumadığı bilim felsefecisi Thomas Khun gibi, ama 'paradigma' elifi elifine 'model' demektir)
Niye öyle, sebebini, geniş bir eğri çizerek anlatayım.
***
1990'larda
klasik devlet modeli çatladı.
Çünkü,
1991 seçimlerinde
RP girmekle kalmadı, tozunu attı Meclis'in. O tarihlerde içinde olduğum
SHP demokratikleşmeden söz ediyordu. Fakat herkes demokratikleşmeyle ilgili 'dersleri'
RP milletvekillerinin kürsü konuşmalarından alıyordu.
Nazım Hikmet'in vatandaşlığa iadesi için
Ercan Karakaş dilekçe vermişti. İlk imzayı (
Cumhurbaşkanı) Abdullah Gül attı. Başka bir RP milletvekilinin
Kültür Bakanlığı'nın bütçesi hakkında yaptığı konuşmada bu konudaki sözleri muhteşemdi.
Neticede, günü geldi, RP birinci parti oldu.
Oysa T.C. Müslümanlara karşıydı... Ardından
Kürtler geldi. Başlarına sarılmamış bela kalmayan bu kesim de bugün doğrudan doğruya kurduğu partinin seçim başarısı için uğraşıyor. Barajı geçerse başarı kazanacak. Ama geçmese de bugün Kürtler toplumun artık inkar edilmez, görmezden gelinmez parçası. Bugün Türkiye'de
demokrasinin standardı biraz daha yükselsin istiyorsak bu ancak Kürtlere tanınacak
demokratik haklarla mümkündür. Onlar aynı zamanda Türkiye'nin kendisine tanıyacağı haklar olacaktır.
Oysa T.C. Kürtlere karşıydı... Nihayet
Aleviler. Bugün
CHP artık bir
Alevi partisi. Önseçim onlara yaradı.
Onların yeterince fark edilmeyen örgütlü tutumu ve direnci CHP'yi teslim almalarıyla sonuçlandı. Bu da önemlidir. Böylece onlara verilecek ve gene Türkiye'nin kendisine verdiği yeni demokratik imkanlarla demokrasi sadece
seçim-iktidar ilişkisi olmaktan çıkacak.
Oysa T.C. Alevilere karşıydı...
***
İşte
2015 parlamentosu
Kürtler ve Alevilerle bambaşka bir zemine dönüşecek.
AK Parti iktidar olarak ve iktidardaki dördüncü dönemine girerek farklı bir konumda bulunacak.
RP üstünden gelen bu parti şimdi diğer kesimlerin
demokrasi taleplerini kabul edip-etmeme kararını verecek. Bugüne kadar
devlete karşı siyaseti savunan parti bundan sonra da aynı çizgiyi izlerse bundan herkes büyük yararlar üreterek çıkacak.
Ama hiç şüphe yok ki, tıpkı 50 yıl öncenin
1965 Meclisinde bir avuç
TİP milletvekilinin ortalığı hallaç pamuğu gibi atması, 25 yıl öncesinin
1991 Meclisinde bir avuç
RP milletvekilinin fırtınalar estirmesine benzer şekilde 2015 Meclisinde de bir avuç
HDP milletvekili tozu dumana katacaktır.
Yeni talepler yeni bir demokrasiyi biçimlendirecektir.
Belki işler zaman zaman zorlaşacaktır ama demokrasi böyle bir şeydir, işlevi budur ve buradadır.
Evet, T.C., Kürtlere, Alevilere, Müslümanlara karşıydı...
İşin ilginç yanı, bütün bu açılımların merkez partilerden değil, bendenizin 'buçuk' dediği küçük partilerden gelmesidir ki, bu da esasen siyaset biliminin bir gerçeğidir.
Yaşıyoruz da öğreniyor muyuz acaba?...