Türkiye günlerdir bir seçim kampanyası yaşıyor ve bu kampanyayı neredeyse tümüyle sanal diyeceğim bir gerçeklik içinde yaşıyor. Sanal gerçek sözü tabiriyle söylersem bir oksimoron. Yani, birbiriyle uzlaşmayacak, birbirinin zıttı iki durumu anlatan iki sözcüğün yan yana gelmesi. Bir şey, bir kabule göre sanalsa gerçek olamaz. Gerçekse sanal olamaz.
Ama kazın ayağı öyle değil. Sanal gerçek diye bir şey var. Gelin görün ki, Türkiye'de yaşanan seçim kampanyası dönemi bu çerçeve içindeki bir sanallığa tekabül etmedi. Sanal dünyanın "yayınladığı" kasetlerle, tapelerle, videolarla zaman geçirdik.
Bütün bunlar halkın meselesi miydi diye bir soruya olumlu cevap verecek birisi varsa doğrusu çok şaşarım. Hayır, Türkiye'de yaşayan hiç kimse böyle bir dizi karanlık, kirli ve düzeysiz işi duymak, bunlara muhatap olmak istemezdi. Ama olan oldu. Bunlar yaşandı.
Şimdi son dönemece girerken bunların sonucu nedir denirse, cevabım kocaman bir sıfır olur. Türkiye'de halkın bunların bir tekiyle bile meselesi yok. Bu ülkede yaşayan ve son on yılda büyük bir dönüşüm geçiren insanlar bugün de geçim, daha iyi bir hayat, daha iyi bir gelecek peşinde. Gerçekten de modernleşme içinde yaşayan bu toplumun hâlâ önceliği gelecektir. Bırakın dünü, bugün bile kimsenin umurunda değil, gelecek söz konusu olduğunda.
Bu bakımdan da tıpkı dünyanın başka yerlerinde olduğu gibi toplum her ne kadar temiz siyaset konusunda hassas ise de bu türden bir kampanyaya kulak asmıyor. Bu onun bu işlere karşı vurdumduymaz olduğu anlamına gelmez.
Önceliğinin bu tür işler olmadığı manasını taşır bu tutum.
Kaldı ki, kültürel planda ele alınması gereken başka unsurlar var. Batı kültüründe bir kişi elindeki imkânları yakın çevresiyle paylaşırsa bu büyük bir skandal olur. Asla kabul edilmeyecek bir tutum addedilir bu yaklaşım. Oysa Doğu kültürü ortak kazan, ortak sofra kültürüdür.
İktidar da dahil olmak üzere her türden imkân yakın çevreyle paylaşılmalıdır. Bunu yapmayan dışlanır ve gücünden soyutlanır.
Türkiye, bu kültürün içindedir. Bakın oy verme davranışlarına. Kim tepeden tırnağa bireyliğini kuşanıp siyasal karar oluşturur? Mahalleler, hemşeriler, aileler oy verme davranışını belirler. Göçün hâlâ bu derecede etkili olduğu bir toplumda bu türden davranışların beklenmemesidir şaşırtıcı olan.