Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HASAN BÜLENT KAHRAMAN

Sosyal Bilimler liseleri

Sonuç olarak Türkiye'de bugün 27 Sosyal Bilimler Lisesi var. Benim bilgim eski imiş. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik eski MEB bilgisiyle ve çok nazik bir şekilde aradı. Bu liseleri eskiden beri "hayal" ettiğini söyledi. Bakan olur olmaz da uygulamış tasavvurunu. İlk adımı belirttiği ve çok önemli gördüğüm bir muhakemeyle atmışlar. Bu liselerin, metropol kentte açılmasının daha uygun olduğunu düşünmüşler ilk evrede. Daha sonra yaygınlaşmış. Çelik'in kızı da Sosyal Bilimler Lisesi öğrencisiymiş. İlgililerden aldığım bilgiye göre bu liseler genel liselerin müfredatını aynen uyguluyor ama ondan fazlasına sahip. Zaten hazırlık artı dört yıldan müteşekkil. Okullarda felsefe ve "bilgi kuramı" dersi var. İngilizce temel yabancı dil. İkinci bir dil alınması da şart. Benim hassasiyetlerimden birisi olan Osmanlıca bu okullarda öğretiliyor. (Daha önce de belirttim, buralarda yeni bir müfredatla klasik Batı dillerini öğretmekte hiçbir sakınca yok.) Daha da önemlisi SBL, Uluslararası Bakalorya (IB) derecesi veren tek devlet okulu.
Okullarda yoğun bir biçimde ders dışı etkinlikler düzenleniyor. Uzmanlarla öğrenciler konferanslar, seminerler aracılığıyla buluşturuluyor. Mezunlar arasında üniversite sınavında çok yüksek puan tutturanlar var. Gene mezunların önemli bir bölümü çok iyi üniversitelere giriyor.
Bunların hepsi çok sevindirici. Bundan sonra yapılması gereken, okulların, müfredatın geliştirilmesi. Kabul etmek gerekir ki, tarihi henüz çok yeni olan bir okul statüsünden söz ediyoruz. O zaman ben bazı değerlendirmelerimi yazayım.
Birincisi, okulların tanınırlığıyla ilgili. Gerçi gene tarihlerinin çok kısa olmasının etkisinden söz edilebilir ama bu okul yöneticilerinin üniversitelerle çok daha yoğun ve etkili bir ilişki kurması gerekir. Kurmuyorlar demiyorum. Yoğunlaştırmaktan söz ediyorum. Mezunların önemli bir bölümünün hukuk eğitimi aldığını öğrendim. Şu bir türlü kurtulamadığımız "meslek" temelli eğitim hastalığı belli ki, oraları da tutmuş. Bu parlak çocukların sosyal bilimlerin diğer alanlarında üniversite eğitimine yönlendirilmeleri şart.
İkincisi, liselerde alan eğitimi yok. Oysa, ilgililere de belirttiğim gibi, tarih, felsefe, edebiyat gibi konsantrasyon alanlarının oluşturulması bence zorunlu.
Merkeziyetçi eğitim anlayışımız bu okullarda okutulacak edebiyat dersini de klasik müfredata bağlamış. Oysa konsantre bir eğitim olsa daha önce yazdığım Divan Edebiyatı apayrı bir ders olarak işlenebilir. Dünya edebiyatı mukayeseli bir bağlamda ve kültürel bir planda, çok daha yoğun ve özel olarak ele alınabilir. Aynı şey felsefe için de geçerli. Bu konular daha da geliştirilebilir. Örneğin hukuk, sosyoloji, siyaset bilimi konularında dersler koyulabilir. Bu tür eğitimde (üniversiteler dahil) en büyük eksiklerimizden birisi ayrıntılı bir biçimde anlatılan uygarlık tarihi dersleri eksikliğidir. Belki vardır ama bu derslerin yepyeni bir biçimde hazırlanması ve güçlü bir biçimde verilmesi gerekir.
Üçüncüsü, bu öğrencilere üniversite giriş sınavında ek katsayı uygulanmalıdır. Sonuç olarak bir "uzmanlık" lisesi var karşımızda. Eğer maksat öğrenciyi daha orta eğitimden başlayarak yeteneği ve talebi doğrultusunda geliştirmekse bu liseleri bitirmiş ve üniversitede sosyal bilimler okumaya yönelmiş öğrencilere neden daha farklı bir uygulama gündeme gelmesin?
Sosyal bilimler alanında liselerin olması eğitim sistemi bakımından hayati bir olgudur. Bu okulları kuranları kutlamak gerekir. Ama bunlar "nispeten farklı okullar" olmaktan çıkarılıp, bütünüyle farklı bir anlayış ve sistemle bütünleştirilmeli. Aslında bu talep bütün Türk eğitim sistemi için geçerlidir. Değişen Türkiye'de hâlâ neredeyse hiç değişmemiş tek alan eğitimdir. Öylesi bir dönüşüm sağlanırsa üniversite sınavıyla toptancılık yapmak yerine özel ilgi alanlarına yoğunlaşmak birçok sorunumuzu çözebilecek, bu tür liselerin anlamını ve işlevini büyütecektir.
Bu liselerde okuyan genç kardeşlerime başarılar dilerim.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA