Sahi Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin'e gastronomi alanında Gaziantep için uluslararası arenada verdiği mücadeleye bakıp, 'Bu kadar sıkıntının içinde bunlara ne gerek var' diyenler olmuş mudur? Önceki gün İstanbul'da bu yıl ikincisi düzenlenecek Gaziantep Gastronomi Festivali'nin tanıtımı için bir araya geldiğimizde; Fatma Şahin, "Öyle bakanlar olabilir ama biz tamamen sıkıntıları çözmek için bu işlere girdik" diyor ve sonra yeme içme konusundaki kentin zenginliğinin nasıl bir katma değere dönüşeceğini ayrıntılı anlatmaya başlıyor.
Türkiye'nin her bir şehrinin ayrı ayrı kültürel ve tarihi zenginliği var- ki henüz yatırıma, turistik cazibe merkezine dönüştürebilmiş değiliz. Gaziantep çok şanslı. Müthiş azimli, vazgeçmeyen, çalışkan bir başkana sahip. Yemek kültürü en güçlü, en zengin kentlerden biri olan Gaziantep'i önce UNESCO'nun gastronomi alanında Yaratıcı Şehirler Ağı'na sokmayı başardı, şimdi de dünyanın ünlü şeflerinin buluştuğu Gastronomi Festivali ile bu işi kente büyük bir ekonomik katkı sağlayacak modele dönüştürmenin peşinde.
'Neden biz San Sebastian değiliz!' diyerek sektörün önde gelenlerini bir masa etrafında toplayan bir belediye başkanı var karşımızda. Dünyanın gastronomi alanında en ünlü bölgelerinden biri olan San Sebastian'daki yeme içme endüstrisinin bölge ekonomisine nasıl büyük bir katkı sağladığı konusunda, Gaziantep halkını düşünmeye zorlaması bile güzel.
Gaziantep bugün yerel yönetim öncülüğünde zihinsel dönüşüm için bir hareket başlattı. Fatma Şahin, Gaziantep baklavasının Avrupa'da coğrafi işaret alan tek ürün olduğunu görünce çalışmaları bu alana yoğunlaştırıp 23 ürünün daha coğrafi işaretini almasını sağlamış. Şimdi sırada bekleyen 50 ürün daha varmış. "Yeme içme endüstrisinin en az 10 kat büyümesi lazım" diyor Şahin ve bu yıl da 26 UNESCO şehrini festivale davet ettiklerini, 40 üzerinde Michelin yıldızlı şefi 12-15 Eylül tarihleri arasında Gaziantep'te ağırlayacaklarını söylüyor.
Ne güzel ki Anadolu'nun en güzel şehirlerinden birini yöneten isim iletişimin önemini çoktan farketmiş. "Bu işler Paris Belediye Başkanı'nın dilini konuşmadan olmuyor. UNESCO'ya bugüne kadar yapılan bütün başvurular reddedilmiş. Ne yaptık? Öncek onların diliyle raporlamayı öğrendik. Gaziantep'in bütün tatlarıyla UNESCO'ya defalarca gittik ve tüm lezzetlerimizi orada yetkili isimlere tattırdık" diyor Şahin.
Fatma Şahin ve ekibinin yol haritasının ne kadar başarılı olduğuna, son yıllarda yaptığım seyahatlerde Antep'te insana dokunan çalışmalarla tanıklık ettim. Türkiye'de Suriyeli göçmen nüfusunun en çok olduğu iller arasında ilk sırada geliyor Gaziantep ve Fatma Şahin böylesi sancılı bir konuyu çok dikkatli ve özenli bir şekilde çözmeye uğraş verirken, şehri global arenada marka yapmak için tüm gücünü kullanıyor. Dilerim tüm şehirlere örnek olur.