"Kendi alanında başarılı Türk şirketleri satıldığında üzülüyorum. Tavuğu yumurtlatmadan pilici satıp çıkmak gibi. Bizim gibi bir ülkenin yerli ve milli teknolojiye ihtiyacı var. Modern milliyetçilik diyebilirsiniz.
Dünya markası yaratmak istiyoruz." Bu sözler önce başarılı mobil uygulama BiTaksi'nin ardından da 4 yıl önce mobil ticaretin en hızlı büyüyen şirketlerinden Getir'i kuran kuran Nazım Salur'a ait.
Öğrendiğim kadarıyla şu anda Getir'e yatırım yapmak isteyen önemli yabancılar var ve aslında her an önemli bir satış haberi duyabiliriz. Salur, "Yabancı gelsin ama ben kontrolü vermem. Zaten onlar da bizim yönetme kabiliyetimize yatırım yapmak istiyorlar" diyor.
Salur ile Getir'in San Fransisco'daki teknoloji şirketlerinin atmosferini aratmayan Etiler'deki merkez ofisinde buluştuğumuzda, GittiGidiyor'un kurucularından ve Getir'e de önemli yatırım yapan isimlerden olan Serkan Borançlı da katıldı.
Nazım Salur, lokasyon bazlı çalışan ve temel ihtiyaç malzemelerini tüketicilerle buluşturan Getir uygulamasını 2015'te hayata geçirdi. Uygulama bir anda tüm İstanbul'da yayıldı ve Salur'un iddiasına göre şu anda mobil ticarette dünyanın en hızlı teslimat yapan ilk uygulaması haline geldi. "Biz" diyor Salur, "Bir perakende şirketi, dev bir market ve lojistik şirketi olabiliriz ama aslında perakendeci kılığında bir teknoloji şirketiyiz." Hakikaten de öyle. Sohbet ettiğimiz toplantı odasındaki ekrandan İstanbul haritası üzerinde o an itibariyle 10 dakikada sipariş teslimi yapmakta olan yüzlerce Getir aracının an ve an hareketini izliyoruz. Günün 24 saati çalıştıkları için ve İstanbul'un dört bir tarafında dağıtılmış 86 dağıtım merkezi ve 180'in üzerindeki tedarikçiyle 2 bin 500 kişiye ulaştıkları için müşteri mutluluğunda hedeflerine hiç zorlanmadan ulaşıyorlar.
Getir'in cirosu 2018'de 300 milyon lirayı aşmış ve 2.6 kat büyümüş. Salur, 2019 haziran ayı itibariyle sipariş adedinin de 11 milyonu aştığını söylüyor. 2019 Haziran ayında Getir'in aktif kullanıcı sayısı 3.5 milyona ulaşmış.
Peki şimdi sırada ne var? Bu soruya verdiği yanıt çok net: "Dünyada değeri 1 milyar doların üzerinde olan ve 'unicorn' olarak adlandırılan yeni girişim 100 teknoloji şirketi arasına bir Türk şirketinin ismini yazdırmak istiyoruz. Getir'i önce Türkiye'de büyüteceğiz sonra da dünyaya açacağız" diyor Salur.
Kuzeyden ismiyle çıkardığı içme suyunu da Getir üzerinden tüketiciyle buluşturan Salur, "Türkiye'nin en kalabalık caddesi mobil telefonların içinde. Biz de dükkanı buraya açtık ve lüksü demokratikleştirdik. 7'den 77'ye her ve her gelir grubuna hitap ediyoruz" diyor ve gençlere sesleniyor. "Ne yapacaklarsa mobil üzerinden yapsınlar. Mobile büyük bir göç var ve yapılacak çok şey var."
Salur'u dinlemekte fayda var. Ne dersiniz gençler?