Sağlıklı yaşam ekonomisinin dünya ekonomisinden iki kat daha fazla büyüme gösterdiği yıllardayız.
Global Sağlıklı Yaşam Enstitüsü'nün (Global Wellness Institute) en son Ekim 2018'de açıkladığı rakamlara göre, sağlıklı yaşam sektörü, dünya çapında 4.2 trilyon dolara ulaştı. Rakamın büyüklüğü insanın başını döndürüyor.
Sanıyorum bu yılın ekim ayında yeni rakamlar açıklandığında 5.5 trilyon doları rahat rahat geçmesini bekleyebiliriz. Artık hepimiz biliyoruz ki yediğimize içtiğimize dikkat ettiğimiz, vücudumuzu iyi tanıyıp ona göre yaşamaya başladığımızda daha kaliteli yaşlanıyoruz.
Önleyici tıp için sağlıklı yaşam tesislerine yapılan seyahatler dünya çapında 1 milyar yolculuğa yaklaşmış. Gördüğüm şu ki ülke ekonomilerine en büyük katkılardan biri bu sektörden geliyor.
Son birkaç yıldır Türkiye'de aklınıza gelen hemen hemen tüm CEO'ların, şirket başkanlarının yolu Avusturya'da şimdi üçüncü merkezi açılmakta olan dünyaca ünlü sağlıklı yaşam merkezi Vivamayr'a düşmeye başlamış. Kimle konuşsam bu merkezin ismini duymaya başladım.
Dünya çapında üne kavuşan Mayr tıbbının modernize edildiği, bağırsak florasının düzenlenmesini başa koyan Mary tıbbının uygulandığı sağlıklı yaşam merkezi Vivamayr'a giden Türklerin sayısında adeta patlama yaşanıyor. Gidenlerin sayısı öylesine artmış ki ülkeler arasında Türkiye, 6'ncı sıradayken, geçen yıl İngiltere'nin ardından en çok bu merkezlere gelenler ülkeler arasında ikinci sıraya yerleşmiş. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de hastalanmamak, sağlıklı ve genç kalmak için önleyici tıbba doğru büyük bir eğilim olduğu ortada.
Hal böyle olunca öğreniyorum ki Avusturya'nın maliye eski bakanlarından olan ve aileden zengin ve girişimci olan Hannes Androsch tarafından kurulan Vivamayr da Türkiye'de yatırım yapmak için fırsat kolluyor. Geçen yıl merkezin doktorları ve yöneticileri İstanbul'a gelerek bir konferans vermişti. Şimdi de olası yatırım için yer bakmaya başlamışlar.
Trilyon dolarların konuşulduğu bu sektör açısından Türkiye gerçekten büyük bir fırsat barındırıyor. Her ne kadar bu tesislerde yabancı doktorların da çalışabilmesi için Türkçe denklik sınavına girmesi gerekse de eminim yetenekli ve çok iyi eğitimli Türk doktorlarının eğitimiyle bu konunun da üstesinden gelinecek.
Peki Türkiye bu tarz önemli yatırımları kendisine çekmeye başladığında neler olacak?
Birincisi dünyanın önde gelen zenginleri bu tarz tesisleri senede birkaç defa dolaştığından yollarını daha çok Türkiye'ye düşürecek. Bodrum'da işadamı Ersin Pamuksüzer'in yıllar önce kurduğu sağlıklı yaşam merkezine ilgi gösteren dünyaca ünlü isimlerin bir kısmı basına yansıyor, bir kısmını ise hiç görmüyoruz.
4.2 trilyon doları 2018'de geçen sağlıklı yaşam harcamaları, 7.3 trilyon dolara ulaşan sağlık harcamalarının yarısına ulaşmış durumda. Sağlıklı yaşam turizmi için seçilen ülkeler arasında birinci sırada Uzakdoğu var. Ancak araştırmalar Latin Amerika, Ortadoğu ve Kuzey Afrika'da da önemli gelişmeler yaşandığı belirtiliyor.
Hayat ritminin farkına varıldığı şu günlerde bakalım Türkiye giderek büyüyen bu pastadan nasıl bir pay alacak?