Pirelli Başkan Yardımcısı Alberto Pirelli ile görüşmek ve Pirelli'nin son teknoloji ürünü lastiklerini geliştirdiği Araştırma- Geliştirme (Ar-Ge) merkezini dolaşmak üzere geldiğimiz Milano'da önce, yılda 250 bin ziyaretçi alan Pirelli Hangar Bicocca'yı ziyaret ettik.
Pirelli Türkiye CEO'su Gian Paola Gatti Comini ile birlikte dolaştığımız ve şu anda çok etkileyici bir müzeye dönüşen binanın eski bir lokomotif fabrikası olduğunu da böylece öğrendim.
Pirelli kar amacı gütmeyen Hangar Bicocca'yı 20'inci yüzyılın mimari yapısının korunduğu bu binada hayata geçirince, Hangar Bicocca bir anda İtalya'nın turizminde önemli duraklardan biri haline gelivermiş.
Düşünün ki sadece bir şirketin attığı bir adım ülke çapında ve ülkenin tanıtımında ne büyük rol oynayabiliyor. O bina Pirelli tarafından satın alındığında bir sanat merkezine değil de bir iş merkezine dönüştürülseydi, İtalya bu kadar çok turisti belki de çekemeyecekti.
Vicente Todoli'nin sanat yönetmenliğini yürüttüğü Hangar Bicocca, açıldığı günden bu yana İtalyan ve uluslararası sanatçıların güncel sanat projelerini yüksek tavanlı devasa alanlarda solo sergilerle sanatseverlerle buluşturmasına olanak sağlıyor.
Denen o ki bu mekan Avrupa'nın şu anda en büyük bütünleşik sergi alanı. Öyle ki, ünlü sanatçı Anselm Kiefer'in mekana özgü eserlerinden biri olan ve Pirelli Hangar Bicocca'nın açılışı için sipariş edilen 'Seven Heavenly Palaces yani Yedi Göksel Saray adını taşıyan ve 7 dev kuleden oluşan enstalasyona kalıcı evsahipliği yapacak kadar yüksek ve geniş mekanlara sahip.
Yedi Göksel Saray'ı oluşturan her biri 18 metre yüksekliğinde olan kulelerin hepsinin bir hikayesi ve önemli mesajı var. Mesela bir kule Ararat adıyla Ağrı Dağı'na gönderme yapıyor ve tepesine konan minicik bir gemi de Nuh'un Gemisi'ne atıfta bulunuyor ve bir yandan barışı bir yandan da savaş ve yok oluşu temsil ediyor.
Şu anda bu görkemli eserin yanı sıra, sanatta performans pratiği olarak hipnozun öncülerinden olan Amerikalı ressam Matt Mullican'ın binlerce eserinin yer aldığı bugüne kadar ki en büyük sergisi 'The Feeling of Things-Nesnelerin Hisleri' ve Eva Kotatkova'nın 'The Dream Machine is Asleep-Düş Makinesi Uyuyor' isimli sergisi de sanatseverlerle buluşuyor.
Dünyadaki en önemli yatırımlarından birini Türkiye'ye yapan ve 1960'lardan bu yana ülkemiz ekonomisine büyük katkılarda bulunan Pirelli'nin Türkiye planları, Alberto Pirelli'nin Türkiye'ye ilişkin görüşlerini ve de ar-ge merkezi izlenimlerimi bir sonraki yazımda bulabilirsiniz.