Türkiye'nin siyasi tarihinin en sıcak günleri yaşanırken, İstanbul'da otoyolların orta yerinde eşinin adını taşıyan ve 50 binin üzerinde bitki ve ağacın dikili olduğu bir botanik bahçesinde yaşı 90'ı aşmış 'yaşsız' bir Türkiye sevdalısı, Türkiye'nin biyolojik zenginliğini korumak ve kayda geçirmek için başlatılan bir projeyi heyecanla etrafını saran kalabalığa anlatıyordu...
Bu köşenin düzenli okuyucuları tabii ki kimden söz ettiğimi hemen anladı. Tekfen Holding'in kurucularından Nihat Gökyiğit'ten başka kim olabilir. Doğa ve insanlık için böylesine önemli projeleri hayata geçirmek için 90'ında bile deli bir heyecanı hepimizden çok daha diri tutmak...
"Ekmek bedeni besler ama çiçekler de ruhu besler" diyen Nihat Gökyiğit, eşi Nezahat Gökyiğit anısına yaptırdığı Botanik Bahçesi'nde, Türkiye'nin en önemli doğal varlıklarından olan bitki çeşitliliğini tek bir eserde toplamak için Flora Araştırmaları Deneği ile birlikte yola çıktığı Resimli Türkiye Florası Projesi'nin yayımlanan ikinci cildinin mutluluğunu yaşıyordu.
Cumhurbaşkanlığı'nın himayelerinde devam eden Resimli Türkiye Florası, Cumhuriyeti'in 100'üncü yılında 10 ciltlik bir esere dönüştürülmüş olacak ve Türkiye topraklarında yetişen tüm damarlı bitkiler de bilimsel çizgilerle bu kitaplarda yer alacak.
Türkiye'nin biyoçeşitliliğini anlatırken, her 10 günde bir yeni bir bitkinin keşfedildiğine atıfta bulunan Nihat Gökyiğit, "Üstelik bu zenginliğin üçte biri, anavatanı Türkiye olan endemik bitkiler. Bu doğal mirası yarınlara Türkçe bir eserle aktarmak istiyoruz" diyor.
Türkiye'nin sahip olduğu yaklaşık 11 bin çeşit bitki türünün üçte biri endemik yani Türkiye topraklarına özgü. Bu zenginliğiyle Türkiye, Avrupa kıtasının toplam sahip olduğu bitki türü sayısıyla yarışıyor ve ilk kez bu zenginlik Türk bilim insanlarının çalışmasıyla kayıt altına alınıyor. İlki 2014 yılında yayımlanmıştı.
Resimli Türkiye Florası Projesi Başeditörü Prof. Dr. Adil Güner, proje için yüzlerce bilim insanı ve bitki ressamının titizlikle çalıştığını söylüyor ve ilk kez Türkçe olarak hazırlanan bu çalışmanın akademik anlamda da gelecek nesillere büyük bir kaynak olacağının altını çiziyor.
Bu vesileyle öğreniyoruz ki Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi de Türkiye'nin botanik dünyası için bir bilim merkezi haline gelmiş. Gökyiğit bu bahçeyi 1995 yılında kurmaya başlamıştı. Önce bir hatıra parkıydı ancak 2002 yılında ismi Botanik Bahçesi'ne dönüştürülerek, halkın da ziyaretine açılmıştı. Tünellerle otoyolların altından cennet gibi bahçelere açılan, birbirinden güzel çiçeklerin, ağaçların, bitkilerin yer aldığı bahçeyle, Gökyiğit İstanbul'a gerçek anlamda güzel bir yeşil alan da hediye etti ama bununla da yetinmedi. O bahçenin içinde bilim için akademisyenlerin çalışmasına, Resimli Türkiye Florası gibi dev bir projenin hayat bulmasına imkan sağladı.
Allah Nihat Gökyiğit'i başımızdan eksik etmesin. Gelecek nesillere daha yeşil, daha yaşanılır, daha huzurlu bir Türkiye bırakmak için çalışmaktan başka hiçbir şey yapmayan gerçek bir Türkiye sevdalısı kendisi.