Önceki gün ABD'de bir havalimanında yaşanan saldırıyı görünce bir kez daha anladık ki terör sadece Türkiye'yi vurmuyor ancak ne yazık ki ülkemize daha çok vuruyor.
Peki insanlar böyle bir ortamda seyahat edecek mi? Doğrusu seyahatler bitmiyor, bir süre erteleniyor, sonra yine başlıyor. İşte bu nedenle 2017 yılı için Türkiye'nin turizm stratejisine çok ciddi odaklanmasında fayda var.
Turistlerin şu sıralar favori ülkesi değil Türkiye ama neyse ki dünyaya olumlu Türkiye mesajları veren Independent Gazetesi yazarlarından Simon Calder gibi gazeteciler var. Bizim mesajlarımızdansa, yurtdışından böyle pozitif mesajların yayılmasını çok önemsiyorum.
Ne diyordu en son yazısında Calder; "Türkiye'de tatil yaparak teröristlere karşı çıkabiliriz. Bu saldırılara en güzel cevap normal yaşantınızı değiştirmemektir."
Geçtiğimiz günlerde bir televizyon programında konuşan Türkiye Otelciler Federasyonu Başkanı Osman Ayık, 2016'da her şeye rağmen Türkiye'yi 3.5 milyon Alman turistin ziyaret ettiğini söylemişti. Tabii ki Alman turist sayısı bir kaç yıl öncesinde bunun çok üstündeydi ama Osman Ayık, kalıcı müşteriye dönüşen turistlerin gelmeye devam ettiğine dikkat çekiyor ve "Hemen akşamdan sabaha olmasa da eski potansiyelimizi kazanabiliriz" diyordu.
Türkiye'nin her açıdan zor geçen 2016 yılı ve hiç de iyi başlamayan 2017'de turizm en önemli sektör olarak karşımıza çıkıyor. Ne de olsa katma değeri en yüksek sektörden söz ediyoruz ve dış ticaret açığının yüzde 60'ının da turizm geliriyle kapatıldığını biliyoruz. İstahdamın büyük bir kısmını bu sektör karşılıyor, kadın istihdamında da en büyük 3'üncü katkıyı yapıyor.
Şu anda tek sıkıntı Türkiye'nin algısı. Ayık, "Erozyona uğramış olabilir Türkiye markası ama alt markalar var mesela Bodrum, Antalya gibi. Onları öne çıkarmalıyız" diyor.
Dün Türkiye Otelciler Birliği Başkan Yardımcısı ve Hilton Worldwide Üst Sınıf Otellerden Sorumlu Türkiye Bölge Müdürü Armin Zerunyan ile de sohbet ettim. Christmas'ta Berlin'de yaşanan terör saldırısının dahi Alman turistlerin Türkiye'deki tatil planlarını etkilediğini söylüyor. Zerunyan, "Almanlar daha ürkek. Normalde çok organize hareket eden bir halk. Tatillerini 6 ay öncesinden planlıyorlar. Noel zamanı acentalarıyla konuşmaya başlıyor ve ocak gibi kesinleştiriyorlar. Ne yazık ki rezervasyonlarda azalma görüldü, çünkü acentalar Türkiye'yi vitrine çıkarmadı ve tavsiye etmedi. Güvenlik konusunun çözülmesini bekliyoruz. Bir an önce güvenlik konusunda önemli adım atılırsa, tekrar İstanbul ve Türkiye ile ilgili daha güçlü hikayeler anlatabileceğiz" diyor.
Diyeceğim o ki, turizm sektörü Türkiye markasını güçlü bir şekilde anlatmak için dört bir koldan kampanya yapmaya hazır. Güvenlik konusunda biraz rahatlandığı anda Türkiye 2017'de zorlukların üstesinden güçlü sektörleri, genç istihdamı, dinamik KOBİ'leriyle çok hızlı bir şekilde gelecek.
Umudumuzu kaybetmeyelim.