Hepimizin morali bozuk. Terör bir numaralı gündem.
Şehitlerin acısını yüreklerimizi dağlıyor, siyasi ortam gergin. Türkiye yurtdışı basında ne yazık ki hiç birimizin istemediği terör ve göç haberleriyle boy gösteriyor.
İşte böyle bir ortamda Sabancı Müzesi'nde harıl harıl bir sergi hazırlığı var. Sabancı Müzesi Genel Müdürü Nazan Ölçer, "Bir tarafta dramatik öyküleriyle Suriyeli göçmenler, öte yanda tırmanan terör olayları.
Türkiye'nin bu gündemi değiştirmesi lazım. Terör bugün dün fakat Türkiye'nin başka bir yüzünü de göstermek lazım. Bunu da ancak sanatla yapabiliriz" diyor.
14'üncü İstanbul Bienali'yle eş zamanlı açılacak olan Zero: Geleceğe Geri Sayım sergisini konuşmak üzere Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı Dinçer ve Nazan Ölçer ile buluşmak için Sabancı Müzesi'ne doğru yürürken, beni Zero Akımı'nın öncüsü sanatçı Heinz Mack'a ait dev altın mozaik kaplı sütunlar karşıladı.
Henüz hepsi yerleştirilmemişti.
Nazan Ölçer, sanatçının bu eseri Doğu ile Batı'nın suyla buluştuğu yerde sergileme şartına, İstanbul ile karşılık verdiği için çok heyecanlı.
2014'te dünyanın önemli müzeleri arasında yer alan New York'taki Guggenheim'da ziyarete açılan Zero Sergisi, bu yılın başında farklı bir kurguyla Berlin Martin-Groupius-
Bau galerilerinde sergilendi.
Ardından da şu anda Amsterdam Stedelijk Müzesi'nde eş zamanlı ziyaretçiyle buluştu.
Sabancı Müzesi, Türkiye'nin eskiden olduğu gibi dünyayı 5 yıl 10 yıl geriden takip etmediğinin, güncel olan neyse anında Türkiye'nin de yer almasının en güzel örneğini sunacak.
İki yıl önceki İstanbul Bienali'ne eş zamanlı yaptıkları ve tüm dünyada hala ses getirmeye devam eden Anish Kapoor sergisinden s Tüm dünyada hala çok ses getirmeye devam eden Anish Kapoor sergisine de sponsor olduklarını hatırlatan Suzan Sabancı Dinçer, Akbank'ın müzenin önemli sergilerine desteğini istikrarlı bir şekilde ve uzun süreli devam ettirdiğini söylüyor.
Zero Sergisi'ni ise Guggenheim Müzesi'nde gezip çok etkilendiğini de ekliyor.
Bu arada bankacı disipliniyle Dinçer'in günler öncesinden Nazan Ölçer'in ofisinden sergiyi dolaşmak için randevu istediği ancak, 'Hala hazır değil" cevabıyla hafif bir şok yaşadığını da eklemeliyim.
Sohbet ederken Nazan Ölçer, "Son anda deyince iş kadınları, işadamları, sanayiciler şok oluyor ama sanatta bu böyle.
Bir eser sipariş ediyoruz, son dakika geliyor.
Gümrükten çıkması bile bazen diplomatik kanalla oluyor" deyince, Suzan Sabancı Dinçer, "Biz bir fabrika yapsak 5 gün önce bitirir, kontrol ederiz. Ben bu disiplinle ziyaretçilerimiz gelmeden ziyaret etmek, kontrol etmek bakmak istiyorum ama olmuyor.
Yine de bir hafta önce geleceğim, artık ne görebilirsem" diyor.
110 tane eserin sergileneceği Zero Sergisi, Zero Akımı'nı Türkiyeli izleyicilerle buluşturacak. Bu akım II. Dünya Savaşı sonrasında dünyanın yaşadığı maddi ve manevi yıkıma bir cevap olarak 1957 yılında Düsseldord'ta doğuyor.
Sanat sıfırdan başlamalıdır diyorlar. 60'lı yıllardan sınırları aşarak uluslararası çapta benimsenen akım başka pop up gibi başka bir çok akımın da doğmasına öncülük ediyor ve sonra duruyor ta ki 2013 yılında yeniden hatırlanana dek.
Zero Sergisi, yıkıma vurgu yaparken bugün hepimizi kahreden gündeme de gönderme yapıyor aslında ve "Her şeye sıfırdan başlamalıyız.
İnsanlara umut vermeli" diyor.