Gündem öylesine sarsıcı ki bir türlü sakinleşmiyor ve öteki gündeme asla yol vermiyor. Yani bu ülkede müthiş başarı hikâyeleri, önemli yaralara dokunan projeler dünya çapında ödüller kazanıyor ama işte öylesine üzücü bir ortam var ki önümüzü açacak, katma değer yaratacak, refah getirecek girişimlere değinmek hep erteleniyor.
Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Ender Buruk, Team Read Kreatif Direktörü Ayşe Aydın'la birlikte gazeteye geldiklerinde çok heyecanlıydılar. Belki hatırlarsınız, bir ay kadar önce Vodafone Kırmızı Işık Uygulaması -ki kadına şiddetin böylesine arttığı bir ülkede hayati önemi olduğunu düşünüyorum- tüm dünyadan 40 bini aşkın projenin yarıştığı Cannes Lions 2015'te Büyük Ödül olan Grand Prix'i aldı.
Öyle böyle değil, tam 62 yıldır süren yarışmada, ilk kez bu ödül Türkiye'nin oldu. Projenin mimarlarından yaratıcı ekibin direktörü Ayşe Aydın, yaptığımız sohbetten sonra dayanamayıp bana bir de e-posta göndermiş ve "Neden Türk basını bu ödülle ilgilenmiyor, yurtdışında birçok ülkede haber olduk. Oysa bu ödül, Türk reklamcılığı açısından Nuri Bilge Ceylan'ın Cannes'da ödül alması, Sertab Erener'in ilk kez Türkiye'ye birincilik kazandırmasıyla eş" diyerek hayıflanmış.
Ne yazık ki Aydın haklı olsa da yukarıda sözünü ettiğim gündem gazetecilerin de elini kolunu bağlıyor. Yine de bugün Ender Buruk'tan dinlediğim projeyi özetlemek istiyorum. Uygulamanın adı Kırmızı Işık. Şirket, Türkiye'de Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırması'nda yer alan, kadının yüzde 35 gibi büyük oranda yakın ilişkide olduğu erkeklerden şiddet gördüğü gerçeğinden yola çıkmış.
Şiddet gören kadın uygulamayı telefonuna indiriyor. Erkek telefonuna baksa dahi uygulamayı dışardan anlamıyor, logosuyla vs tamamen gizli. Uygulama içinde Alo 183 Kadın ve Sosyal Hizmetler, 155 Polis İmdat, 156 Jandarma imdat numaralarını tek tuşla arayabiliyor. İstediği 3 kişiye de anında acil mesaj gönderebiliyor. Tabii her şey güzel de bu uygulamanın varlığı, erkeklere sezdirilmeden kadına nasıl duyurulacak?
İşte ödül de tam bu noktada bence Türkiye'nin oluyor. Yaratıcı ekip, gizli bilgilendirme için YouTube'u kullanıyor. Kadınlar için eğitici kısa filmler hazırlanıyor ve bu filmlerin ön bölümünde mesela bir kadın en hızlı, pratik bir şekilde topuz yapmayı öğretiyor.
Denen o ki erkekler baksa dahi 2.5 dakika sonra bırakıyor izlemeyi. İşte tam o sırada tiyatrocu kadın, 'Bakın aslında size bugün çok daha önemli bir konuyu duyurmak istiyorum' diyerek asıl uygulamayı anlatmaya başlıyor. Öğreniyorum ki bir erkeğin asla bakmayacağı iç çamaşırlarının etiket kısmına da bilgilendirme yazıları yazılıyor. Şimdi burada böyle açık açık yazdığıma bakmayın. Proje ödül kazandığı için zaten uygulamanın detayları anlatıldı ve açığa çıktı. Yani bundan sonra kadına şiddet konusunda en hızlı yardım uygulamasını Vodafone ekibi başka projelerle anlatacak ve bunu erkeklerin ruhu dahi duymayacak!
Uygulamanın Mart 2014'ten bu yana 275 bin kez indirildiğini Ender Buruk'tan öğrendim. Kim bilir ne hayatlar kurtuldu, hiçbirimiz duymadık.
Kadına şiddet konusunda duyarlılıkları her geçen gün artan şirketlerin varlığı, içimizin karardığı bugünlerde bir nebze umut olsun.