"Kadınlara elinizi uzattığınız zaman, o el biraz kalıcı olmalı, yoksa hem başarılı olmuyor hem de kadın cinayetlerine kadar gidebilecek olumsuz sonuçlar doğurabiliyor" diyor Prof. Dr. Yıldız Ecevit.
Girişimci kadınlar konusunda yaptığı araştırmalarla bilinen ODTÜ Kadın Çalışmaları Anabilim Dalı Başkanı Ecevit ile önceki gün ODTÜ ve Garanti Bankası'nın birlikte yürüttüğü 'Kadın Girişimciler Araştırması'nın sonuçlarının açıklandığı toplantıda tanıştık.
Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Nafiz Karadere, 2006 yılından bu yana kadın konusunda araştırmalar yaptıklarını ve girişimci kadınların en çok cesaret, finansman ve eğitim alanında eksiklik hissettiklerini gördükleri için Türkiye genelinde pek çok sürdürülebilir projeler ürettiklerini söylüyor. Nitekim bu araştırma da Türkiye'deki girişimci kadının profilinin net bir tanımını çıkaracağından girişimci kadının önünün açılması noktasında oldukça işe yarayacağa benziyor.
İstanbul, Ankara, İzmir ve Antalya'dan oluşan dört büyük şehirde Garanti Bankası'ndan kredi kullanan kadın girişimciler arasında bir araştırma yaptıklarını anlatan Prof. Ecevit, kadınların güçlenmesi ve toplumsal eşitliğin sağlanması için bu araştırma sonuçlarının önemli olduğunu söylüyor. Neticede güçlenen kadın ailenin refahına da katkı sağlıyor ve ülkenin kalkınmasını büyük oranda etkiliyor. Prof Ecevit, 304 kadın girişimciyle görüşülerek yapılan, nicel araştırması 15 ilde, nitel araştırması da derinlemesine 4 ilde gerçekleştirilen araştırmaya konu olan kadınların biraz destekle çok büyük işler başaracağına ve daha az eğitimli, aile desteği olmayan ya da daha çok desteğe ihtiyacı olan kadınlara rol model olacağını savunuyor.
Yüzde 72'si evli!
Araştırmaya katılan kadın girişimcilerin yaşları 22 ile 68 arasında değişiyor ancak ilginç bir şekilde yüzde 45 gibi büyük oranda bir kesim işi 30'lu yaşlardan sonra kuruyor. Kadın girişimcilerin yüzde 84'ünün daha önceden bir iş deneyimi var. Evlilikle kadın girişimcilik arasındaki ilişki de çok ilginç. Araştırmaya göre girişimci kadınların dörtte üç gibi büyük bir bölümü evli. Kadın önce ailesiyle ilgileniyor, çocuklarını büyütüyor ve daha sonra makul bir risk alarak iş kuruyor ve de başarılı bir şekilde işini büyütüyor. Girişimci kadınların yüzde 72'si evli, yüzde 17'si de daha önce evlenmiş, boşanmış.
Bu araştırmadan görüyoruz ki Türkiye'de kadın girişimciliğinin teşvik edilmeye başlamasıyla birlikte kadınlar tarafından kurulan işletmelerin sayısı 1990'ların ikinci yarısında başlayıp 2000'lerden sonra artıyor. Kadınların yüzde 55'i, şirketini 2000 ile 2009 arasında kuruyor.
Peki girişimci kadınların öne çıkan özellikleri neler? Görüyoruz ki kadınların yüzde 31'i bağımsız kişiliğe sahip, kararlı, hırslı ve azimli olmayı önemsiyor. Yüzde 25'i kendine güvenmeyi, yüzde 24'ü işini severek yapmayı, çalışkan ve disiplinli olmayı değerli buluyor. Bu arada kadın girişimcilerin yüzde 49'unun iş kurma aşamasında attığı ilk adımın işyeri mekânı aramak ya da mevcut işyerini düzenlemek olduğu ortaya çıkıyor. Üniversitelilerin çoğunlukta olduğu bu girişimci kadınların yüzde 51'i işini kendi isteğiyle, yüzde 31'i de eş ve aile desteğiyle kuruyor. Kadın girişimcilerin yüzde 59'u gibi büyük bir bölümü işini kendi birikimine dayanarak, yüzde 24'ü banka kredisiyle, yüzde 23'ü de eşinin aldığı sermaye ile kuruyor.