Eti ve Aktif Yaşam Derneği'nin öncülük ettiği ve Eskişehir'de binlerce kadının hayatını değiştiren şahane bir proje var. İsmi Sarı Bisiklet Projesi.
Öğreniyorum ki bu proje kapsamında bu yıl Zeytinburnu ve Maltepe'de ilköğretim okullarında tam 5 bin öğrenciye bisiklet eğitimi verilmiş ve mobil tamir aracı ile İstanbul sokaklarında tamire ihtiyacı olan, bir kenara atılmış bisikletler ücretsiz tamir edilmiş. Demem o ki proje şimdi de 5 milyon kadının hayatında önemli bir değişiklik yapmak için rotasını İstanbul'a çevirmiş.
Dün sabah Eti Gıda İcra Kurulu Başkanı Hakan Polatoğlu, projenin ortaklarından Aktif Yaşam Derneği yöneticisi Mehmet Ali Çalışkan ve Bisikletli Kadın İnisiyatifi gönüllüsü Seçil Öznur Yakan ile bir araya geldik. İstanbul'da bisiklet sürmek, bisikleti sadece keyif için değil, işe, okula, çarşıya giderken kullanmak hem kadın hem erkek için zor, belki kadın için 3 kere daha zor. Projeye başlarken İstanbul'da bisiklet ve kadın konusunda bir araştırma yapmışlar. Ortaya çıkmış ki toplumun yüzde 17'si bisiklete binerken, İstanbul'da bisiklet kullanan kadın oranı yüzde 5. Ancak kadınlar yüzde 65 gibi büyük bir oranda bisiklete binmek istiyor. Alışverişe, işe, okula gitmek için bisikleti kullananlar toplumun yüzde 3'ünü oluştururken, kadınlar ise sadece yüzde 0.6'sını oluşturuyor. Bisikletle ilgili toplumdaki algıyı tamamen değiştirmek için 'Sarı Bisiklet' güzel bir kampanya gibi duruyor. Çocuklar için güzel bir aktiviteymiş gibi sunulması, büyüklerin 40 yaşından sonra mesela 'uygun değil' önyargısını yıkması için sokaklarda daha çok bisikletli kadın görmek harika olacak sanıyorum. Düşünün ki toplumda en az sporu da kadınlar yapıyor.
Polatoğlu, sağlık bir yaşam için hareket etmenin önemini çocukluk döneminden itibaren aşılamanın önemine dikkat çekiyor ve "Bugün Türkiye'de 0-15 yaş grubunda çocuğu olan 15 milyon anne bulunuyor. Bu 15 milyon anne 24 milyon çocuğun hayatını yönetiyor. Annelerin tüketim kararları, 15 milyon babayı da hesaba katınca 55 milyon kişiyi etkiliyor. Ancak araştırmalar gösteriyor ki annelerin yüzde 86 gibi büyük oranda spor yapma alışkanlığı yok. Biz bunu değiştirmek istiyoruz" diyor.
Mehmit Ali Çalışkan ise toplumun aktif olmadığı Türkiye'de obezitenin yükseldiğine dikkat çekiyor ve bisikletinin hareketsizlik için önemli bir çözüm olduğuna değiniyor. Neticede toplum fazla kilolardan, hareketsiz olmaktan rahatsızlık duyuyor.
Gelelim projenin yeni mekanına... Söz konusu İstanbul olunca, yokuşları da göz önüne alınınca, "Bisiklet zor iş" yaklaşımından yakınıyor Aktif Yaşam Derneği yöneticisi. Çalışkan, "Biz, bu iş İstanbul'da zor diyen İstanbullulara da meydan okuyacağız" diyor. Oluşturdukları Facebook sayfasına bir haftada 800'e yakın kadının üye olduğunu anlatan Bisikletli Kadın İnisiyatifi gönüllüsü Yakan ise, uzaktaki kadınlara rotalar, bisiklet sürmekle ilgili tavsiyeler konusunda sosyal medya kanalıyla yardım edeceklerini söylüyor. Özetle Sarı Bisiklet Projesi diyor ki günlük hayatta bisiklet kullanmak mümkün. İstanbul sokaklarında daha çok kadın görmek için Eti'yle birlikte yapılan bu organizasyonu gönülden destekliyorum. Ben de ilk fırsatta, oğlumla birlikte İstanbul'da bisiklet sürmeye başlayacağım.