10 yıl içinde dünyada 1 trilyon dolarlık bilişim pazarı olacağını biliyor musunuz?
Bugün bu pazar 160 milyar dolar büyüklüğe ulaşmış durumda.
Müthiş bir rakam.
Peki Türkiye 10 yıl sonra dev şirketlerin pazarı mı olacak yoksa katma değeri yüksek bilişim ürünleri, bilişim insanları, güçlü bir bilişim sektörüyle önemli bir oyuncu mu olacak bu pazarda?
Doğrusu yoğun gündemde kaybolup gitmemesi gereken, çocuklarımızın geleceği için en hayati konulardan birinin Türkiye'nin dijitalleşmesi konusu olduğunu düşünüyorum.
Ne yazık ki bugün internetin Gayri Safi Milli Hasıla'daki payı binde 9'larda. Oysa en az yüzde 3'e çıkarsa ülkenin büyümesindeki kaldıraç etkisi de büyüyecek.
Bunu ben söylemiyorum.
Türkiye'nin bilişim sektörünün akil insanları söylüyor.
Düşünün birinci sıradaki İsveç'te bu oran yüzde 6.3'lerde. İsveç'i İngiltere, Güney Kore, Japonya ve ABD izliyor.
Bugün Türkiye'nin bu pazarda güçlü konuma gelmesi yüksek teknoloji ürünü ihracatını artırmasından geçiyor.
Oysa Türkiye 17 milyar dolarlık yüksek teknoloji ürünü ithalatı yapıyor. Üreten, katkı yapan bütün sektörleriyle dijital dönüşümü tamamlamış, kamu da aynı şekilde dijitalleşmiş bir Türkiye hayal mi?
Hayal olmaması için 2011 yılında Faruk Eczacıbaşı'nın uzun yıllardır önderlik ettiği Türkiye Bilişim Vakfı, Türkiye'nin önde gelen teknoloji şirketlerinin üye olduğu Türkiye Bilişim Sanayicileri Derneği, Türkiye Bilişim Derneği ve Türkiye Elektronik Sanayicileri Derneği bir araya gelerek bir platform oluşturmuştu. Dijital Türkiye Platformu.
Önceki akşam işte bu platformun yöneticileriyle bir masada buluştuk ve Türkiye'nin dijital dönüşüm yol haritasına önderlik etmesini istediklerini 135 sayfalık "Avrupa Dijital Gündemi ve Türkiye Raporu"nu konuştuk.
7 kişilik uzman bir ekibin hazırladığı rapor henüz yayımlanmış.
Amaç, Avrupa Dijital Gündemi'nin 7 hedefine Türkiye'nin vakit kaybetmeden ulaşması için neler yapılması gerektiğine hem özel sektörün hem de kamunun dikkatini çekmek.
Avrupa Dijital Gündemi'nin önemli 7 hedefi şunlar:
20 ila 64 yaş arasındaki istihdamın yüzde 75'e çıkartılması.
Araştırma ve Geliştirme harcamalarının GSYH içindeki payının yüzde 3 olması.
Sera gazı salımlarının yüzde 20'ye indirilmesi. Enerjinin yüzde 20'sinin yenilenebilir kaynaklardan sağlanması.
Enerji verimliliğinde yüzde 20 artış sağlanması. Erken yaşta eğitimi terk oranının yüzde 10'un altına indirilmesi ve nüfusun en az yüzde 40'ının lise eğitimini bitirme yaşının 30 ila 34 olması.
Dijital Türkiye Platformu, yapılması gerekenleri içeren raporun bir an önce dikkate alınmasını istiyor. Özellikle Kalkınma Bakanlığı'nın hazırlamakta olduğu 2014 ve 18 yıllarını kapsayacak Bilgi Toplumu Stratejisi ve Eylem Planı'na da katkı yapmayı amaçlıyorlar.
Türkiye hedeflerine ileri teknoloji ürünlerini daha fazla üreterek ihracatını artırarak ve inovasyonu hayatın her alanına sokarak başaracak diyorlar.
Toplantıda ilgimi en çok, platform üyelerinin hükümette en çok kimi ya da hangi bakanlığı kendilerine bu iş için yakın gördükleri sorusuna verdikleri Binali Yıldırım cevabı çekti.
Faruk Eczacıbaşı, Binali Yıldırım'ın amatörce yani hobi olarak ilgisinin, kafasının yatkınlığının Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı'nı öne çıkardığı görüşünde. Bilim ve Teknoloji Bakanlığı doğru adres gibi geliyor oysa değil mi? Ama sanıyorum kamuda tüm bakanlıkların dijital dönüşüme top yekün destek vermesi ve özel sektörün de geriden değil önden gitmesi başarı için şart.