Önceki gün sabah ilk uçakla Gaziantep'e uçtuk. A Haber'de yeni yayın döneminin ilk İş'te Hayat programına pazar günü başlıyoruz ve ilk programda Gaziantep'in en büyük grubu olan Sanko Holding'in bu yıl 'Onursal Başkanlık' koltuğuna geçiş yapan Abdulkadir Konukoğlu'nu misafir ediyorum.
O nedenle de Gaziantep'te gün boyu Konukoğlu ile beraber tekstil ve makine fabrikalarını, AVM'yi, üniversiteyi de içine alan bir çok farklı yeri dolaştık. Ayrıntıları ile pazar günü karşınızda olacağımız için daha fazla detay vermek istemiyorum.
Bugün üstünde dur- mak istediğim konu başka. 300 bin Suriyeli'nin geldiği Güneydoğu'nun en gelişmiş şehri Gaziantep'in ekonomisi, şehrin yeni misafirlerinden etkileniyor mu? İşadamları Suriyeli işçiler konusunda ne düşünüyor?
Konukoğlu, herşeyden önce Gaziantep'te geçmişte de bugün de Türk, Kürt, Ermeni ya da Arapların içiçe yaşamaya alışkın olduğunu ve halkın arasında bir sorun olmadığını vurguluyor. Yakın zamanda Antep'ten gelen sokak çatışmalarıyla ilgili olarak 'şehir bunu hemen püskürttü, kendi içinde çözdü, izin vermedi büyümesine.
Gaziantep'te sağduyu hâkim' diye anlatıyor.
Konukoğlu'na göre bu işi yapanlar Kürtler, Araplar ya da Türkler değil, dışarıdan Türkiye'nin kalkınmasını istemeyen güçler.
Zengin ve eğitimli Suriyelilerin şehirde sorunsuz yaşam kurduğunu, ev kiraladığını ve bazı işlerde çalışmaya başladığını da Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin'den öğreniyorum.
Abdulkadir Konukoğlu da Suriyeli akınına rağmen şehirdeki ahengin bozulmamasını, Gaziantep'teki işsizlik oranının düşük olmasına bağlıyor. "Anarşi ne zaman olur? İşsizliğin olduğu yerde insanları kandırmak kolaydır. Antep'te bu yok" diyen Konukoğlu, işadamlarının şirketlerinde Suriyeli çalıştırmak istediğini ve bu konuyu geçen hafta şehre gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan'a da ilettiklerini anlatıyor.
Halepten gelen Arap vatandaşları hali hazırda Sanko gibi büyük kuruluşlar kanunen işçi olarak çalıştıramıyor. O nedenle de Ankara'ya 'yabancı çalıştırmak için kota konması' talebi iletilmiş.
Konukoğlu, "Biz kota istiyoruz.
Yüzde 10 mu olur, 15 mi ona devlet karar versin. Ama yabancı çalıştırma zorunluluğu da getirilmesin. Serbest bırakılsın. Densin ki işçilerinin yüzde 90'ını Türk olsun, geri kalan yabancı uyruklu olabilir. Avrupa'da bunun örnekleri var. Sanıyorum bu konuda bir gelişme yaşanacak" diyor.
Gaziantep'te Suriyeli mültecilerin ardından şöyle bir gelişme yaşanmış. Küçük esnafta ya da merdiven altı işlerde Suriyeliler çalışmaya başlayınca, buralarda çalışan Türkler de sanayi şirketlerinde, fabrikalarda çalışmaya başlamış.
Konukoğlu, "Türkler küçük esnafta bin liraya çalışıyorsa, Halepli 500 liraya çalışmaya razı. O nedenle bir hareketlili yaşanıyor Bize de faydası oluyor. Çünkü daha önce gelmeyenler şimdi gelmek istiyor" diyor.
Gaziantep'e aşkla bağlı olan Konukoğlu ailesinin işlerinin yüzde 60'tan fazlası bu şehirde. Yatırılan paraları, en son teknolojiyle kurulan sınıflarda tıp okuyan öğrencilerin gülen yüzünü ve her gittiğimiz fabrikada koşarak gelip Abdulkadir Konukoğlu'nun elini öpmeye çalışan mutlu işçileri gördükçe, "Keşke her sanayici kendi memleketine yatırım yapsaydı" diye düşünüyorum. İşte o zaman bugün yaşadığımız birçok sorunu hiç yaşamayacak ve Türkiye'yi çok daha ileri götürecek, ufuk açacak projeleri konuşuyor olacaktık.