Türkiye'nin perakendede 1.4 milyar dolar ile en büyük ciroyu yapan markası LC Waikiki. Markanın kurucularından Vahap Küçük bir sohbetimizde beni çok şaşırtan bir oran vermişti.
Konu ürünlerin yüzde kaçının sahibi olduğu fabrikada üretildiğiydi. O gün öğrendim ki LC Waikiki marka ürünlerin sadece yüzde 5'i Taha Grubu altındaki tesislerinden çıkıyor.
"Nasıl olur bu anlamıyorum. Kendi fabrikanız dururken, siz gidip başka ülkelerden, fabrikalardan mal mı alıyorsunuz"diye soracak oldum. Küçük, "Sadece sen değil, sektördeki meslektaşlar da bunu anlamıyor. Ama öyle. Ya üretim odaklı ya pazar odaklı olacaksın. İkisi bir arada gitmiyor. Biz satın almamızın yüzde 95'ini dışarıdan yapıyoruz" diye cevap verdi.
Bunu niye anlatıyorum? Biliyorsunuz hızla artan cari açığa önlem kapsamında ithal tekstil ve hazır giyim ürünlerine yüzde 27 ile 40 oranında bir vergi geliyor diye ortalık karıştı.
Her nasıl olduysa her şeyi önceden duyan ve bence Türkiye'de en etkili lobiyi yapan sektörlerden biri olan tekstil ve konfeksiyon sektörü bu ek vergiyi son ana kadar duymadı.
Başta LC Waikiki olmak üzere Koton gibi son dönemde çok dikkat çeken Türk markalarının satın almasında Uzakdoğu ülkeleri ağırlıktaydı.
Şimdi bu durum maliyetlerine çok olumsuz bir yansıma yapacağı için sektörün temsilcileri bir yandan Ankara'da lobi yaparken, öte yandan da B planlarını uygulamaya geçirmeye çalışıyor ve yerli üreticiye sipariş vermeye uğraşıyor.
Üzgünüm doluyum!
Ancak öğreniyorum ki iç pazarda şu günlerde hangi kapıyı çalsalar, "Maalesef ihracata mal üretiyoruz. Doluyuz. Sipariş kabul edemeyiz" cevabını alıyorlar. Üstelik döviz kurunun geçen yıllarda değerli olmasının tekstil ve hazır giyimde pek çok işletmenin küçülmesine, pek çok atölyenin kapanmasına yol açtığı için şu anda birden oluşan bu fazla talebe yetişecek bir ortam mevcut değil.
Bel büken pamuk fiyatı!
Bu arada tabii ki pamuk fiyatlarının son 150 yılın en yüksek düzeyine ulaştığını da unutmamak lazım. Sadece geçen yıl pamuk fiyatlarındaki artış yüzde 100'ü bulmuştu. Dış basında yer alan bazı araştırmalarda, pamuk fiyatlarının artmasının sentetik ürünlere olan talebi artıracağını ve sentetik fiyatlarının da artmasıyla maliyetlerin son tüketici fiyatına yansıyacağını ortaya koyuyor.
Yani sektör bir taraftan yüksek pamuk fiyatları, diğer taraftan da gelen ek vergi yüzünden şu günlerde yeni bir yol haritası çizmeye çalışıyor.
Altınyıldız desteklemiyor!
Bu arada ben Ankara'da yaptıkları lobide başarılı olacaklarını zannetmiyorum. Çünkü mesela duyduğum kadarıyla en büyüklerden Altınyıldız gibi üretimde önemli bir yeri olan Boyner Grubu bu durumdan mutsuz değil. Bilakis yerli üretim yaptığı için işine yarıyor.
Merak ettiğim sektörün TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner'in desteğini alıp almadığı bir de...
Peki üretim için siparişlerin verilmesi gereken günlerde tüm bu gelişmeler ne anlama geliyor?
Denen o ki önümüzdeki sezonda giyim fiyatları en az yüzde 10-20 oranında artacak. Üreticiler çok çeşitlilik yerine küçülme politikası izleyerek maliyetlerini artırmamaya gayret edecek. Tüketiciler ise satın almada yüksek fiyatlar nedeniyle daha seçici olacaklar.