Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ŞELALE KADAK

Kim 36 milyonluk bir ülkede yaşamak istiyor?

Son 10 yılda ekonomide öylesine büyük bir performans yaşanmış ki bu ülkede, her yıl ortalama yüzde 5 büyümüşüz, milli geliri katlamışız, kangrene dönüşen enflasyon belasından bile kurtulmuşuz.
Bu tabloyu bozan, bir arpa boyu dahi yol alamadığımız bir alan var biliyor musunuz? Cinsiyet eşitliğinde, iş hayatında kadının yerinde hani neredeyse dünya sonuncusuyuz. Kadın-erkek eşitliği sıralamasında 134 ülke arasında biz sondan 9'uncuyuz. Yani ne yazık ki Türkiye sadece Yemen, Çad, Pakistan, Mali, Fildişi Sahili, Suudi Arabistan, Benin ve Fas gibi bize göre çok daha az gelişmiş ülkelerin önünde.
Yine ne yazık ki bu ülkede her 100 çalışanın sadece 22'si kadın. Avrupa ortalamasına bakarsak, her 100 çalışanın 59'u kadın. İşverenlere bakınca ise her 100 işverenden sadece 6'sının kadın olduğunu görüyoruz. Yani rakamlara nereden baksak dramatik.
İşte bu nedenle artık yeni bir şeyler söylenmeli! Mevlana'nın muhteşem sözü gibi, 'Ne kadar söz varsa düne ait dünle beraber gitti cancağızım, şimdi yeni şeyler söylemek lazım.'
Yukarıda sözünü ettiğim rakamların çok daha fazlasını dün TÜSİAD tarafından düzenlenen 'Çalışma Hayatında Kadın' konulu konferansında dinledik. Kadından Sorumlu Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf da kendi dönemlerinde kadına ilişkin yaptıkları iyileştirmelerden söz etti.
Evet özellikle rakamlar çok çarpıcı ama bir şeyleri değiştirmeye yetmemiş bugüne kadar. AB'ye uyum sürecinde yasal pek çok konu çözülmüş aslında ama hayatta bunu hisseden kadın yok. Peki değişim nasıl olacak? Kadının siyasette ve iş hayatında doğru dürüst yeri yoksa, bu ülke tümden nasıl ilerleyebilecek?
TÜSİAD'ın ikinci kadın başkanı Ümit Boyner, dernek 40'ıncı yılını kutlarken kadın meselesini ajandanın ilk sırasına yazdı. Bana kalırsa; ilk, çarpıcı, diğerlerine benzemeyen, gösterilen çarpıcı kısa film oldu.
TÜSİAD Kadın-Erkek Eşitliği Komisyonu Başkanı Nur Ger bir yıldır ekibiyle birlikte çalışıyordu. Dernek mart ayına kadar olan süreyi 'kadın' konusunda bir farkındalık yaratmak için kullanacak. Filmin, 1 dakikalık daha kısa versiyonları Anadolu'nun dört biryanındaki yerel medya kanallarında, sinemalarda gösterilecek. Filmde, bildik ama çarpıcı kadın hikâyelerinin arasında, Ahmet N. Zorlu, Ali Sabancı, Hüsnü Özyeğin, Ethem Sancak gibi işadamları, Hikmet Çetin gibi siyasetçiler, Kerem Tunçeri gibi sporcular, Kenan İmirzalıoğlu gibi oyuncuların çarpıcı cümlelerini dinledik.
'Bir şirket sadece erkeklerin bakış açısıyla alınan kararlarla ne kadar başarılı olabilir' diyen Özyeğin ve 'Sadece erkeklerin egemen olduğu 36 milyonluk bir ülkede mi yaşamak istiyorsun, yoksa özgüvenli kadınların yetiştiği 72 milyonluk bir ülkede mi?' diyen Ali Sabancı gibi bu ülkenin kadına değer veren işverenleri var var olmasına da, yazık ki böylesi önemli bir toplantıya sadece kadınlar ilgi göstermiş, salonda erkeklerin sayısı son derece sınırlı kalmıştı.

Dişlerinizi sıkın, gülümseyin!

Baktım, erkeklerin azlığı dünyanın en güçlü kadınları arasında gösterilen Güler Sabancı'yı da rahatsız etti ve bu durum karşısındaki şaşkınlığını, 'Yüzde 88 nerede?' diye sorarak dile getirdi.
Sabancı tam 33 yıldır iş hayatında. Kadının çalışma ortamında olması bir yana, kadınların ve kız çocuklarının insan haklarının iyileştirilmesi gibi önemli konularda da bizzat çalışıyor. Toplantıda seçimlere 5 ay kaldığına ve siyasi partilerin bu konuya duyarlılık göstermeleri için çalışmaları gerektiğine vurgu yaptı. Daha demokratik ve daha zengin bir ülke olmak için şart dedi. Sabancı'nın kadınlara, 'Çalışma hayatında pes etmeyin. Yılmak yok. İş hayatı zor, kadınlar için daha zor. Sabredin. İnsanlardan yardım isteyin, akıl isteyin. En zor şartlarda bile zorlansanız da dişlerinizi sıkın, gülümseyin' tavsiyesinde bulundu.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA